20 yıl sonra kaybolan kişi, 6.1’lik depremin ardından mucizevi şekilde yeniden ortaya çıktı! Şaşırtan olayın detayları burada.
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde, yaklaşık 20 yıl önce kuruyan önemli bir su kaynağı, geçtiğimiz aylarda yaşanan 6,1 büyüklüğündeki deprem sonrasında yeniden canlandı. Bu gelişme, bölge halkı için adeta umut olurken, tarım ve kırsal yaşam üzerinde de olumlu etkiler yaratması bekleniyor.
Emendere Mahallesi sınırlarında yer alan ve uzun yıllar boyunca bölgedeki sebze ve meyve bahçelerini sulamakta kullanılan termal alan üstündeki pınar, iki dekadı aşkın süredir kuruydu. Suyun yok olması sadece tarımsal üretimi değil, kırsal alanların sosyal ve ekonomik yaşamını da olumsuz etkiledi. Özellikle Pürsünler Mahallesi’ne kadar uzanan yaklaşık 5 kilometrelik bölgede, tarımsal faaliyetler ciddi zarar gördü ve su kaynaklarının azalması nedeniyle yöre halkı çeşitli zorluklarla karşılaştı.
Depremin ardından artan sarsıntılar, yer altı su kaynakları üzerinde önemli değişikliklere yol açtı. 10 Ağustos tarihinde, Sındırgı merkezli gerçekleşen deprem ve artçıları, kuruyan pınarın yeniden aktif hale gelmesini sağladı. Su kaynağı, ilk günlerinden itibaren önceki akış hızından daha güçlü bir şekilde akıyor. Bu durum, mahalle sakinlerinde büyük bir sevinç ve umut dalgası oluşturdu. Tarım ve bahçe sulamasında tankerlerle sağlanan suların yetersiz kalmasının ardından, yeniden doğan bu pınar ile birlikte tarımsal faaliyetlerin canlanması hedefleniyor.
Emendere Mahallesi sakinlerinden 65 yaşındaki İsmet Akgül, su kaynağının yaşadığı değişimi şöyle ifade etti: “Yaklaşık 20 yıl önce kaynağımız kuruduğu zaman, bahçelerimiz ve ürünlerimiz önemli zarar gördü. O dönemde, sebze ve meyve yetiştirmek çok daha zor hale geldi. Tarım alanımızın sulanması için tankerlerden su taşıdık ama bu yöntem hem maliyetli hem de yetersizdi. Şimdi, depremin ardından suyun geri dönmesiyle birlikte bahçelerimiz yeniden yeşerme şansı buluyor. Önceleri ılık ve şifalı olmayan fakat sulama için çok önemli bir kaynaktı. Artık ise öncekinden çok daha gür bir şekilde akmaya başladı ve inşallah sürdürülebilir olacak.”
Bu gelişmenin bölge tarım ekonomisini ve sosyal yaşamı nasıl etkileyeceği büyük bir merak konusu. Sınırdaki mahallelerde çalışan çiftçiler, ürünlerde verim artışı ve maliyetlerin düşmesi gibi olumlu etkilerin olacağını düşünüyor. Özellikle sebze ve meyve bahçelerinin daha verimli sulanmasıyla, bölge ekonomisinin canlanması ve göçün azalması bekleniyor. Ayrıca suyun yeniden akması, kırsal alanların doğa ve turizm potansiyelini de olumlu etkileyebilir.
Mahallede yaşayan diğer vatandaşlardan İsmail Koç, suyun eski kaynağından geldiğini ve önceki dönemlere oranla daha güçlü olduğunu belirtti: “Deprem öncesinde de su vardı ancak 20 yıl önce kurumuştu. Şimdi ise kesilmeden önce olduğundan daha fazla bir miktarda akıyor. Bu, köyümüzün ve çevresindeki tarım alanlarının yeniden canlanması için muazzam bir şans. Her ne kadar deprem pek yürekleri rahatlatmasa da, onun sayesinde böyle bir mucize yaşanması düşündürücü ve sevindirici.”
Bölgede yaşanan bu fenomen, yerel halkın doğa ile olan bağını güçlendirirken, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından kritik bir önem taşıyor. Önümüzdeki dönemde yetkililerin ve uzmanların bu su kaynağının kalıcılığı ve bölge tarımına katkılarını inceleyerek, gerekli destek mekanizmalarını oluşturması bekleniyor. Ayrıca, yerel ve çevresel yönetimlerin su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasına dair uzun vadeli stratejiler geliştirmek için çalışmalar yapması büyük önem arz ediyor.
Yorum Yap