2 bin PKK’lının YPG’ye katılımını mercek altına alıyoruz. Bu derinlemesine inceleme, bölgedeki dengeleri değiştiren kritik bir durumu ele alıyor.

İktidarın Terörsüz Türkiye hedefi çerçevesinde, DEM’in Barış ve Demokratik Toplum Süreci olarak bilinen İmralı Süreci önemli bir aşamaya gelmiş durumda. Meclis’te kurulan komisyon, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için çalışmalara devam ediyor. Ancak sürecin en önemli ve zorlu konularından biri, sınırın hemen ötesinde, sayıları 80-90 bin arasında olduğu tahmin edilen ve ABD tarafından desteklenen YPG ordusunun varlığıdır. YPG’nin silah bırakması, iktidar için öncelikli hedefler arasında yer almakta ve bu konu, hükümetin ortaklarından MHP’nin de sıkça gündeme getirdiği bir madde olarak ön plana çıkmaktadır.
YPG ise, zaman zaman Şara yönetiminin askerleri ile girdiği çatışmalara rağmen diyalog ve müzakerelere devam etme kararlılığını sürdürmektedir. Yapılan son toplantılarda, YPG’nin Silahlı Kuvvetler’e entegre olması noktasında çözüm arayışları devam etmektedir. Bu bağlamda PKK’nın Türkiye’den çekileceğini açıklaması, sürecin ilerlemesi açısından umut verici görünse de, çekilen örgüt mensuplarının nereye gideceği ve akıbetleri konusunda herhangi bir resmi bilgi verilmemiş olması, endişeleri artırmaktadır.
Türkiye gazetesinde yer alan ve güvenlik kaynaklarına dayandırılan haberlere göre, bu yılın başından itibaren yaklaşık 2 bin PKK’lı, YPG saflarına katılmış bulunuyor. Bu gelişmeler ışığında, Meclis’te kurulan komisyon önümüzdeki hafta bir kez daha toplanacak ve Türkiye İstihbarat Teşkilatı (MİT), son gelişmeler doğrultusunda komisyona bilgi verecektir. Türkiye’nin güvenlik değerlendirmeleri, bu tür durumların iç politikasını da doğrudan etkilediğini göstermektedir.
ANKARA İTİRAZ EDİYOR
Son haberlere göre, Ankara, Suriye’de meydana gelen gelişmelerin Türkiye’deki barış sürecini doğrudan etkilediğini vurguluyor. Bu kapsamda, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ilgili süreçlerin de tasfiye aşamasına geçilmesi bekleniyor. Güvenlik kaynakları, Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’deki sürecin seyrini belirleyeceğini, dolayısıyla sadece PKK’nın değil, aynı zamanda SDG’nin de tasfiye edilmesinin Terörsüz Türkiye hedefi açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade ediyorlar.
Devletin ilgili birimleri, bu yaz başında yaklaşık 2 bin PKK’lının Suriye’ye geçerek SDG’ye katıldığını tespit etmiştir. Türkiye, bu kişilerin Şam’ın yeni ordusuna dahil olmalarına itiraz etmekte ve bu durum, ulusal güvenliği açısından büyük kaygılar doğurmaktadır. SDG’nin Şam yönetimiyle entegrasyon süreci dikkatle izlenirken, Türkiye’nin bu gelişmelere nasıl bir yanıt vereceği merak konusudur. Her şeyden önce, Türkiye’nin iç güvenliği ve politik istikrarı açısından bu mesele, son derece kritik bir nokta teşkil etmektedir.






















Yorum Yap