Sahneleri aydınlatan özgün bir sanatçının hayatı, 18 yaşındaki Laçin’in katledilmesine yol açan sürücüye verilen ödül gibi cezayla sona erdi!
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencisi ve ödüllü bir keman sanatçısı olan 18 yaşındaki Laçin Akyol, yüksek öğrenim için gittiği İsviçre’deki müzik eğitimine devam ederken geçirdiği talihsiz bir kayak kazası sonucu ayağını kırmış ve bu nedenle ailesinin yanına, Mersin’e dönmek zorunda kalmıştır. Laçin’in müziğe olan tutkusu ve yeteneği, onu yaşının çok üzerinde bir olgunluğa ve başarıya taşıyan unsurlar olmuştur. Ancak hayatı, beklenmedik bir kazayla sona ermek üzereyken, bir başka trajedi daha yaşandı.
25 Ocak’ta, Adnan Menderes Bulvarı üzerinde yolun karşısına geçerken İbrahim Halil Çabalar isimli bir sürücünün kullandığı araçla çarpması sonucu ağır yaralanan Akyol, hastaneye kaldırılmasına rağmen 6 Şubat akşamı beyin ölümü gerçekleşti. Akyol’un yaşadığı bu kaza, ailesi ve sevenleri için derin bir acı ve kayıp anlamına geliyordu. Olayın yaşanmasından sonra yapılan incelemelerde, Laçin Akyol’un herhangi bir kusuru olmadığı resmi olarak belgelenmişti.
Mahkeme süreci de kazanın ardından hızla ilerledi. Olayın ardından tutuklanan sürücü hakkında, “bilinçli taksirle öldürme” suçundan 9 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, sürücünün yaya geçidine yaklaşırken hızını düşürmediği, bu nedenle de yayaya geçiş hakkı vermediği belirtilmiştir. Bu durum, mahkeme sürecine ve Akyol’un ailesinin adalet arayışına etki eden önemli bir faktördü. Davanın sonuçları, toplumsal bir vicdan sorgulaması haline de dönüştü. Bugün Mersin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Laçin’in ailesi ve avukatları katıldı.
Laçin’in babası Mahmut Akyol, duruşmada yaptığı konuşmada, “Bir evlat kolay yetişmiyor. Biz onu sevgiyle, iyilikle yetiştirdik. O da bizi hep gururlandırdı. Hedefleri, hayalleri vardı. Melek gibi bir kızdı. Onun şu an müziğiyle insanlara hitap etmesi gerekiyordu. Toprak altında ne işi var? Çok büyük yastayız.” diyerek, Laçin’in yitiminin yarattığı derin acıyı ve kaybın getirdiği evlat sevgisini dile getirdi. Bu sözler, Laçin’in müziğe olan sevgisinin ve yeteneğinin aslında onun yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda hayata dokunan bir birey olduğunu gösteriyordu.
Anne Övül Akyol ise, benzer duygularla, “Buna basit bir kaza gibi bakamıyorum. Acımız çok büyük. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum.” diyerek yaşananların sıradan bir kaza olmadığını vurguladı. Sanık İbrahim Halil Çabalar, kazanın ardından yaptığı açıklamada, “Bu olayın yaşanmasını istemezdim. Vicdanımda ailenin yaşadıklarını anlıyorum. Hayatım boyunca onların acısını anlamaya devam edeceğim.” sözleri ile durumu değerlendirdi. Ancak böyle bir olayın doğurduğu acının, yalnızca sözlerle telafi edilemeyeceği gerçeği de burada önemli bir yer tutuyordu.
Mahkeme, sanığa 4 yıl 5 ay hapis cezası vererek tutukluluğunun devamına hükmetti. Ancak birçoğu için bu ceza, yaşanan trajedinin büyüklüğü karşısında yalnızca bir ödül gibi görüldü. Laçin Akyol’un ailesi, kızı için adalet arayışını sürdürmeye kararlıydı. Olayın ardından, Akyol ailesi kızlarının organlarını bağışlama kararı aldı. Laçin’in karaciğeri Malatya’da, böbrekleri ise Kayseri ve Mersin’deki hastalara nakledildi. Bu durum, Akyol ailesinin kızıyla yaşattığı olumlu mirasın aslında yeni hayatlara da umut olabileceğini göstermekteydi.
Laçin, yalnızca yetenekleri ile değil, aynı zamanda 2015 yılında katıldığı Uluslararası Grumiaux Genç Kemancılar Yarışması’nda üçüncü olarak, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Mersin Devlet Opera ve Balesi konserlerinde sahne almasıyla da adını duyurmuştu. Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başarılarından ötürü kendisine gönderilen hediye keman, Laçin’in yeteneklerinin ve gelecekteki potansiyelinin ne denli kıymetli olduğunun bir göstergesiydi. Ancak ne yazık ki, tüm bu başarılar, genç yaşta kaybettiği hayatıyla tamamlanamamış ve yarıda kalmıştır.
Yorum Yap