Soyulan Louvre Müzesi’nde güvenlik şifresiyle ilgili yaşanan şaşkınlık, sanat tarihini sorgulatıyor! Detaylara göz atın!
Fransa, tarihinin en sansasyonel soygununa tanıklık etti. Başkent Paris’te bulunan dünyaca ünlü Louvre Müzesi, 19 Ekim tarihinde soyguncuların hedefi oldu. Soyguncular, müzeye girerken büyük bir cesaret sergileyerek çeşitli tarihi eserleri çaldı ve kayıplara karıştı. Bu olay, yalnızca Fransa’da değil, tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. SGüvenlik şifrelerinin yetersizliği ve müzenin koruma sistemindeki açıklar gibi sorunlar, bu tarihi soygunun arka planındaki en dikkate değer unsurlar arasında yer aldı.
Bunun yanı sıra, soygun soruşturmasındaki gelişmeler de dikkat çekici bir hal aldı. SOYGUN SORUŞTURMASINDA SKANDAL GELİŞME başlığı altında yayılmaya devam eden haberler, müzenin güvenlik mekanizmalarının ne kadar zayıf olduğunu gözler önüne serdi. Soygunda, müze tadilatta olduğu dönemde bir vinç yardımıyla içeri giren hırsızlar, toplamda 6 kişi olarak yakalanmıştı. Bu 6 kişiden 3’ü tutuklandı ancak olayın ardındaki daha fazla kişi için araştırmalar devam ediyor.
GÜVENLİK ŞİFRESİ ORTAYA ÇIKTI: LOUVRE başlığı ile gündeme gelen güvenlik hafifliği, müzenin güvenliği konusundaki tartışmaları körükledi. Müzenin güvenlik şifresinin ‘Louvre’ olması, hem infiale yol açtı hem de sosyal medyada dalga konusu oldu. Bu durum, halkın güvenlik kaygılarını artırdı ve müzenin sorumlu yöneticilerine karşı eleştirilerin artmasına sebep oldu. İnsanlar, müzenin yalnızca tarihi eserlerini korumakla kalmayıp, ziyaretçilerinin güvenliğini de sağlamak zorunda olduğunu düşünüyor.
TARİHE GEÇEN LOUVRE SOYGUNU VE SONRASINDA YAŞANANLAR kısmında ise, soygunun detaylarına daha yakından bakmak gerekiyor. Paris’teki Louvre Müzesi, her gün binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Toplamda yaklaşık 35 bin eserin sergilendiği bu önemli kültürel yapı, 19 Ekim sabahı bir grup hırsız tarafından hedef alındı. Soyguncular, Kraliyet mücevherlerinin sergilendiği Apollo Galerisi’nden “paha biçilemez” 9 eser aldı. Hırsızların, kaçış esnasında düşürdüğü ve 3. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugenie’e ait olan taç, daha sonra hasarlı bir şekilde müzenin dışında bulundu. 8 tarihi mücevherle birlikte kaçan 4 hırsız, bu soygunu yalnızca 7 dakika içinde gerçekleştirdi.
Sayıştay tarafından hazırlanan ön rapor, müzin güvenliği konusunda yaşanan büyük bir eksikliği gözler önüne serdi. Güvenlik standartlarına uygun teknik donanımların sağlanmasında “sürekli” ve “önemli oranda” gecikmelerin yaşandığı tespit edildi. Bu durum, müzenin güvenliğinin ne kadar zayıf olduğuna dair güçlü bir işaret sundu. MÜDÜR İSTİFASINI VERDİ başlığıyla aktarabileceğimiz gibi, Louvre Müzesi Müdürü Laurence Des Cars, soygun sonrası Senato Kültür Komisyonu’na ifade vermiş ve soygundaki “sorumluluğunu kabul ettiğini” bildirmişti. Müdür Des Cars, Kültür Bakanı Rachida Dati’ye istifasını sunmasına rağmen, bu istifanının kabul edilmediğini belirtti. Bununla birlikte, soygunun ardından müzeden çalınan bazı mücevherlerin, Fransa’nın ulusal merkez bankası olan Fransa Bankası’na taşınması ayrı bir tartışma konusu oldu.
Sonraki süreçte, Louvre Müzesi’ndeki soygunla bağlantılı olarak 2 kişi 29 Ekim’de tutuklandı; aynı gün 5 şüpheli daha gözaltına alındı. Müzeden çalındığı değerlendirilen eserlerin maddi değerinin ise 88 milyon avro civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu devrim niteliğindeki olay, hem güvenlik açığı hem de tarihî ve kültürel mirasın korunması açısından acil önlemler alınmasına ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için, müze güvenliği konusunda ciddi bir revizyon yapılması kaçınılmaz görünüyor.
Yorum Yap