Almanya’nın soykırım davasında İsrail’e verdiği destek, uluslararası ilişkilerin seyrini değiştirecek çarpıcı bir gerçek olarak gün yüzüne çıktı.

Almanya’nın İsrail’e olan desteği, uluslararası arenada tartışmaların odağı olmaya devam ediyor. Almanya Savunma Bakanlığı’nın yazışmaları, bu desteğin çeşitli boyutlarını gözler önüne seriyor. Stern dergisinin yaptığı habere göre, Alman hükümetinin İsrail ile yaptığı istişareler, soykırım davalarının süreçleri üzerinde önemli etkiler yaratıyor. BELGELERİN EKSİK OLDUĞU ÖNE SÜRÜLDÜ Bu belgelerin eksik bilgi içermesi, gündemi meşgul ederken, birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor.

Almanya’nın temsilcisi, 2023 yılında Alman ordusunun İsrail’e savaş silahı sağlanmadığını savunmuş olsa da, elde edilen belgelerin bu iddiaların doğru olup olmadığı konusunda belirsizlik yarattığı belirtiliyor. Nikaragua’nın dava sürecinde yaptığı eleştiriler, bu durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Temsilcinin, 8 Nisan 2024’deki duruşmada, Almanya’nın Stoklarından İsrail tankları için 10 bin adet 120 milimetrelik hassas mühimmatın teslim edileceği bilgilerini doğruladığı ifade ediliyor. Bu durum, Alman hükümetinin şeffaflık konusunda ne kadar açık olduğuna dair şüphe uyandırıyor.
Alman yetkililer, mahkemeye “Alman ordusunun İsrail’e sadece tıbbi yardım malzemeleri ve kasklar sağladığı”

Öte yandan, Alman hükümetinin, en azından kısmen, İsrail ile istişare ederek davada hangi bilgilerin açıklanacağına karar verdiğine dair ifadeler de haberin dikkat çeken kısımları arasında. 29 Ocak 2025 tarihinde Köln İdare Mahkemesi’ne verilen bilgide, “ilgili devletle (İsrail) istişare yaparak Lahey’deki duruşmada silah ihracat raporunda yer alan bilgilerin ötesinde ayrıntılar açıklamaya karar verdiği” belirtiliyor. Bu durum, soykırım davalarının sonuçlarını etkileme potansiyeli taşıyor. Ancak, her 6 ayda bir hazırlanan silah ihracat raporunda gerekli bilgilerin yer almaması büyük bir belirsizlik yaratıyor.
Almanya Savunma Bakanlığı’nın savunması ise, silahların gizlilik nedeni ile açıklanamayacağı yönünde. Bu durum, hem Alman hükümeti ile İsrail arasında mevcut güven ilişkisini koruma çabasını hem de muhalefetin Genel olarak sorduğu güvenilirlik sorularını göz önüne seriyor. Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi (ECCHR), bu durumun eleştirisini yaparak, UAD’ye verilen bilgilerin yalnızca İsrail’in izniyle açıklanmasını da sorgulayarak, farklı tedariklerin olabileceği ihtimaline dikkat çekiyor.

Nikaragua, 1 Mart 2024 tarihinde Almanya aleyhine UAD’de dava açmış ve bu davada Almanya’nın İsrail’e yaptığı siyasi, mali ve askeri destek ile “soykırımı kolaylaştırdığı” iddialarını ortaya atmıştı. Duruşmalarda, Almanya’nın İsrail’e en çok silah tedarik eden ikinci ülke olduğu ve bu mühimmatın Gazze’deki olaylarda kullanıldığını bilmemesinin mümkün olmadığını savunmuştu. Bu düşünceler, uluslararası hukuk ve insan hakları açısından dikkatle ele alınması gereken bir durum.
Nikaragua’nın iddiaları, Almanya’nın Filistinlilere yardım kesip, diğer taraftan İsrail’e savaş mühimmatı göndermesini içeriyor. Bu durum, uluslararası toplumde büyük bir tartışma yaratmakta. Almanya ise, “İsrail’in Gazze’deki soykırımını desteklediği”
Sonuç olarak, Almanya’nın uluslararası ilişkileri ve özellikle İsrail ile olan ilişkileri, yalnızca askeri ve ekonomik boyutlarıyla değil, aynı zamanda insan hakları ve etik sorgulamalarla da şekillenmektedir. Bu bakımdan, olayların devam etmesi durumunda, bu meselelerin daha da derinlemesine ele alınmasının zorunlu olduğu aşikardır.






















Yorum Yap