Beşiktaş’ın Polonyalı yıldızı Julia Szczurowska, siyah-beyaz renklere olan tutkusunu ve kariyerini nasıl şekillendirdiğini keşfedin.
Beşiktaş Kulübü, Türkiye’nin en köklü spor kulüplerinden biri olarak, sadece futbol değil, aynı zamanda basketbol ve voleybol branşlarında da önemli başarılara imza atmaktadır. Bu başarıların en önemli taşlarından biri de, son sezonlarda takıma katılan genç oyunculardan biri olan Julia Szczurowska. 24 yaşındaki Polonyalı voleybolcu, yalnızca çatısı altında forma giymekle kalmayıp, Beşiktaş’ın diğer branşlarındaki müsabakalarını da büyük bir ilgiyle takip etmektedir. Taraftarların gözünde önemli bir yere sahip olan Szczurowska, takım ruhunu ön planda tutarak, her maça daha iyi bir performansla çıkmak için çabaladığını ifade ediyor.
Julia Szczurowska, Beşiktaş GAİN Spor Kompleksi‘nde gerçekleştirdiği röportajda, voleybol hayatının yanı sıra Türkiye’deki yaşamı hakkında da önemli bilgiler paylaştı. Beşiktaş’ın her zaman daha iyi bir konuma gelmesi için mücadele edeceğini vurgulayan genç oyuncu, hedeflerinin yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda takımla birlikte ilerlemek olduğunu belirtti. Voleybol liginde bulunan zorlu rekabetten bahsederken, ligdeki diğer takımların, özellikle de VakıfBank, Eczacıbaşı ve Fenerbahçe gibi takımların güçlü kadrolarına dikkat çekti. Szczurowska, “Bu takımların bütçeleri ve oyuncu kalitesi çok yüksek. Ancak biz takımı inşa ederken küçük adımlarla ilerliyoruz ve daha iyiye ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız.” şeklinde konuştu.
Beşiktaş’ın büyüklüğünü hissetmek ve bu kulübün parçası olmak, Szczurowska için son derece önemli. Beşiktaş’ta geçirdiği zaman içerisinde burayı gerçek anlamda bir ev gibi hissetmeye başladığını belirten genç pasör çaprazı, “Bu mükemmel takımın bir parçası olmak, bana her şeyden daha fazlasını ifade ediyor. Beşiktaş’ın, diğer branşlar gibi voleybolda da saygı görmesini sağlamak için tüm gayretimle çalışacağım.” dedi. Taraftarlarının her zaman yanlarında olduğunu bilmenin, kendilerine moral kaynağı olduğunu söyleyen Szczurowska, “Bizi destekleyen herkese şükranlarımı sunuyorum. Beşiktaş’ta, eğer takım için savaşıyorsan, bu onların kalplerinde bir yer bulmanı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Geleceğinden de bahseden Szczurowska, voleybolla ilgili hedeflerinin olduğunu, ancak bunları kesin bir şekilde belirlemektense kendisini yaşadığı anlara odaklamaya çalıştığını belirtti. “Tanrı’yı güldürmek istemiyorsanız, ondan planlarınızı saklayın.” diyerek, hayatta sürdürülebilir mutluluğun ve başarıların anın tadını çıkarmaktan geçtiğine dikkat çekti. Bu yaklaşımının, ona daha iyi bir oyuncu olma yolunda yardımcı olduğunu ifade etti. Genç oyuncu, “Her gün elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu süreçte hiç durmadan, kendimi geliştiriyor ve önceden görmediğim fırsatların peşinde koşuyorum.” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki yaşamına dair düşüncelerini de paylaşan Szczurowska, uyum sağlamakta bazı zorluklar yaşadığını, ancak genel olarak olumlu bir deneyim yaşadığını dile getirdi. Katıldığı sosyal etkinlikler ve Türk kültürü ile ilgili tecrübeleri onu fazlasıyla etkiledi. Türk mutfağına olan hayranlığını ifade ederken, “Yemeklerini çok seviyorum. Özellikle lahmacunu ve kaliteli et yemekleri beni cezbediyor. Türk mutfağında çok çeşitli tatlar var ve sporcu olarak bu lezzetleri deneyimlerken dikkatli olmalıyız.” dedi. Julia, Türkiye’nin misafirperverliğini ve genel olumlu havasını öne çıkararak, burada kendisini geliştirme fırsatlarının bol olduğunu vurguladı.
Tüm bu açıklamalardan anlaşılıyor ki Julia Szczurowska, Beşiktaş’ta yalnızca bir sporcu değil, aynı zamanda Beşiktaş kültürünü ve ruhunu benimsemiş bir birey. Takımı için her zaman mücadele etmeye kararlı olan Szczurowska, hem kişisel hem de takım hedeflerini gerçekleştirmek için durmaksızın çalışmaya devam edecektir.
Yorum Yap