Sıradakiler gelsin

Konu ulusal grup olduğunda benim tercihim her vakit yerli hocadır… Ne var ki, Türk futboluna katkısı olan herkese de kapım sonuna kadar açıktır.

Örneğin İtalyan Vincenzo Montella…

O artık bizden birisidir…

Milli Takım’da hoş işlere imza atıyor, bildiği doğrulardan tenkitlere rağmen bir milim taviz vermiyor.

Ay – Yıldızlı kadroyu belirlerken, güvendiği ve inandığı futbolcuları çağırıyor… Hakikaten şu ana kadar o denli aman – aman bir yanlışı da yok.

Çıkardığı onbirlere bakın, kimsenin gıkı çıkmaz değil mi?

Evet, gayemiz çok büyük, dünya kadar…

Finallere gitme ismine yolu yarıladık, play -off, biletimizi cebimize koyduk.

Torbalardan kim gelir, şimdilik bilemeyiz, ne var ki hangi ülke gelirse gelsin, bu kuşak iki maçı da kazanır, bizi finallere taşır.

Neden mi?

İstekli, istekli, pes etmeyen, savaşcı bir grubumuz var, yetmez mi?

Alın size Bulgaristan maçı…

İkincilik garanti olmasına rağmen üstte saydığım özelliklerin tamamını alana yansıttı millilerimiz… O denli ki, oyun disiplininden hiç uzaklaşmadılar, kazanma ismine evvel oyunu kanatlara yıktılar, Kenan Yıldız’ın bindirmeleriyle konum ürettiler, rakibin kanatları kapatması üzerine topu merkeze taşıdılar. Gerçekten 18’de kaptan Hakan Çalhanoğlu ile penaltıdan gol perdesini açtık. Bakın, Hakan çok özel bir oyuncu, kaptanlık ona çok yakışıyor, oynadığı futbol da ortada. Ayırım yapmıyorum, hepsi benim kantarımda birer yıldızdır.

İkinci yarıda yeniden baskı yaptık, ne var ki rakip risk alınca, biraz oyundan düşer üzere olduk. Gerçekten 58’de Rusev’in uzaktan şutu, alt direkten döndü. 78’de tekrar Rusev denedi, Uğurcan kornere tokatladı.

Rakip direndi, biz de ikiyi daima aradık, bulmakta zorlandık. Bizim beceremediğimiz golü 83’de Chernev kendi kalesine attı. Lakin bu golde kaptan Hakan’ın tesirli özgür atışını da unutmayalım.

Evet, bir maçı daha üç puanla kapadık, play – off’ta kantara çıkacağız. Sıradakiler gelsin, uzunluklarının ölçüsünü alsın… Biz de finallere gidelim.