Süper Lig’de dönemin en değerli maçlarından Fenerbahçe – Galatasaray derbisine artık yalnızca bir gün kaldı. Derbi öncesi Milliyet gazetesi muharrirleri dev maçı kıymetlendirdi.
Türkiye’de futbolseverlerin gözleri, 1 Aralık Pazartesi günü oynanacak Fenerbahçe – Galatasaray derbisine çevrildi.
Sezonun en kıymetli maçlarından biri olan derbi öncesi Milliyet gazetesi müellifleri Attila Gökçe, Osman Şenher, Halil Özer ve Burcu Kapu hem ekipleri değerlendirdiler, hem de varsayımlarda bulundular.
ATTİLA GÖKÇE – DERBİ ALANDA KAZANILIR
“İki cambaz bir ipte oynayamaz”… Bu eski atalar kelamının açılımı şöyle: “Zeka, güç ve maharet manasında eşit olanlar birbirlerini aldatamaz”…
Hayatın öteki alanlarını bir kenara bırakarak spora bakalım: “Pekala oynayabilirler. Birbirlerini aldatabilirler efendim! Atletizmden futbola, güreşten boksa, cimnastikten voleybola kadar her kolda sporun temel dinamiği “eşitlikleri bozmak” üzerine konseyidir.
Galatasaray ve Fenerbahçe neredeyse eşit olarak ipe çıkıyor. Başkan ile takipçisi ortasındaki fark, minimumda: Sadece 1 puan! Lideri değiştirebilecek fırsatlarla, pozisyonunu sürdürmek isteyen tarafların savunma ve denetim taktikleri çarpışacak. Okan Buruk derbilerin havasını ve şartlarını yeterli biliyor. Önceliği denetim futbolu olacak. Tedesco ise Mourinho güldürüsünden daha önemli ve dengeli bir oyuna dönmüş durumda. Futbolcularıyla ortasında anlayış beraberliği var.
Sorunlarına gelince… Sakatlıklar ve yorgunluk onları engelleyebilir. Galatasaray’da Osimhen oynasa dahi fazlasını sunamayabilir. Icardi ise bırakın golü, şut atmakta bile zorlanıyor. Dahası, Arjantinli oyunun içine de giremiyor. Yunus’un sakatlığı da dikkate alındığında, eldeki sağlam atakçılar Leroy Sane ile Barış Alper Yılmaz! Savunma problemleri da kasvet yaratıyor. Fenerbahçe’de 21 yaşındaki genç santrfor Jhon Duran, beklenen verimlilik ve süreklilikten uzak. Ne vakit ne yapacağı aşikâr değil. En-Nesyri, geçen yılki 26 gollük performansın gerisinde. Yılın yenisi Nene, gol katkısı sunabilir. Savunma konusunda Tedesco’nun da sıkıntıları var.
Her iki ekip için oyunun merkezinde, orta alan verimliliği başarıyı sağlayacak birinci önceliktir.
Ezeli rekabetin bu yılki en hoş yanı… İki kulüpteki idarelerin de “olgun ve sportmen” halleridir. F.Bahçe taraftarı bu maçta tartısını koyacak. Yeniden de unutulmasın, maç alanda kazanılır.
OSMAN ŞENHER – HAKEM YANILGI YAPMAZSA YETERLİ OYNAYAN KAZANIR
Fenerbahçe-Galatasaray derbisi olunca beşerler geriliyor, gerilime giriyor. Şu an için Türkiye’nin en değerli iki grubundan natürel ki beklenti yüksek. Herkes güzel futbol bekliyor. Hak edenin kazanmasını istiyor. Lakin başlarda da büyük bir soru işareti var. Hakem bu güzel futbola ne kadar müsaade edecek fikri, her iki grubun taraftarları ortasında da yük basıyor. Şu an için kendi alanında oynayacak, problemleri daha az olan Fenerbahçe önde üzere dursa da, Galatasaray da memleketler arası yıldızlara sahip, meseleleri olsa da bu türlü büyük maçlarda tesirli futbol oynuyor.
Kendini yere atan futbolcular, hakemi kandırmaya çalışan topçular, penaltıyı hak edenler ve etmeyenler… Bunlar her hafta yaşadığımız sorunlar. Maçın hakemleri bunun ne kadarına müsaade verecek? Biz derbiden sonra durumları mı konuşacağız, oynanan futbolu mu? Yani bu maçta hakem Yasin Kol’un yükü çok ağır. Dilerim oyunu elinden kaçırmaz, adaletli düdük çalar. Fenerbahçe’nin de Galatasaray’ın da istedikleri bu.
HALİL ÖZER – BURAM BURAM BERABERLİK KOKUYOR
Tamamen takımlara bağlı bir maç… Fenerbahçe’nin bu maçta rastgele bir eksiği yok. Üstelik kolay yenilen bir ekip değil artık. Takımı oturdu ve saha içi oyun disiplini çok gelişti. Gidişata nazaran refleks yanıtlar verebiliyor. Orta alan, geçen yıla oranla daha güçlü ve yaratıcı. Bir de Asensio faktörü var.
Galatasaray’da Osimhen ile Lemina’nın durumu kıymetli. Sert Fenerbahçe orta alanı için Lemina kural oğlu kaide. Bir tek Torreira taşımaz. Tahminen derbi dışı okey lakin bu maçta olmaz. Yunus oynayamaz. Osimhen ise iki ekibin oyun sistemini etkileyecek bir güç. Adale sakatlığı olduğu için kesin oynar demek olmaz. Fakat bu maçta riske gireceğini düşünüyorum. Zira riske girilmesi gereken bir maç.
Ancak şu gerçek var Galatasaray oyunu düşüşte. Son haftalarda bu çok net aşikâr. Ben maçın bir futbol şöleni olacağını düşünmüyorum. Şayet Galatasaray 6 puan farkını koruyabilseydi farklı maç olurdu. Şu andaki durumda kim kaybederse kaybetsin yarıştan kopmaz. Yalnızca ruhsal üstünlük. Aman yara almayalım hasarsız atlatalım fikri ön planda olacak. Yani maç buram buram beraberlik kokuyor. Hem de mis üzere. Sadettin lider ile Dursun liderin maç önü müspet açıklamaları çok değerli. Saha içinde kalınmalı. Taraftar durumuna bakmıyorum, onların gerginliği her derbide var. Bazen kabak tadı verse de alıştık artık.
BURCU KAPU – MAÇ DEĞİŞTİREN OYUNCU
İki kadronun da Avrupa maçlarından memnun dönmediği derbi öncesi alana daha rahat çıkacak taraf uzun bir ortadan sonra Fenerbahçe görünüyor.
Her ne kadar Galatasaray, Kadıköy’de son yenilgisini ta Torrent vakti almış olsa bile, yeni idaresiyle yakaladığı olumlu havayı gerisine alan Fenerbahçe, karşısında sarı-kırmızılılar, hem başkan unvanını müdafaa gerilimi hem de eksik oyuncuları sebebiyle baskı altında maça başlayacaktır. Bunu değerlendirmeyi amaçlayacak Fenerbahçe’nin maça ağır baskıyla başlayacağını düşünüyorum.
Bu baskıdan gol çıkarabilmesi ise Osimhen’in olup olmayacağına bağlı. Osimhen üzere “maç değiştiren” bir oyuncunun varlığı, mevcut tüm faktörleri ortadan kaldırıp Galatasaray’ı favori yapacakken, Fenerbahçe’nin nasıl oynayabileceğini de belirleyecektir. Çünkü Osimhen varlığında tahminen de Galatasaray’ın en çok isteyeceği şey, Fenerbahçe’nin presli oyunu tercih edip yanılgı yapması olacaktır.
Orta alanda Torreira ve İsmail’in kazanacağı ikinci toplar oyunun istikametine tesir edecekken, görkemli bir maç beklentisi içinde olanları uyarayım, sonucun ortada kalacağı bir müsabaka bizi bekliyor olabilir.
Yorum Yap