Yanlış teşhis sonucu işitme kaybı yaşayan Selen İşlek, yıllarca tedavi gördüğü Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde artık doktor olarak görev yapıyor. Selen, kendi hayatını değiştiren hastanede artık mesleğini icra edecek.
Adana’da 1 yaşındayken yanlış teşhis sonucu verilen bir ilaç nedeniyle işitme engelli kalan Selen İşlek (26), uzun yıllar tedavi gördüğü Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Aile Hekimliği Bölümü’nde doktor olarak görev yapıyor. Yuvasına geri döndüğünü belirten İşlek, “İşitme sorunu giderildikten sonra konuşmayı öğrenmek çok sıkıntı ve uzun bir yol oluyor. Hiç bıkmadan yüksek motivasyonla bu yola devam etmek lazım” dedi.
YANLIŞ TEŞHİSLE ALDIĞI İLAÇ NEDENİYLE İŞİTME ENGELLİ YAŞADI
Kentte öğretmen bir çiftin çocuğu olarak dünyaya gelen Selen İşlek, 1 yaşındayken rahatsızlanınca kaldırıldığı hastanede yanlış teşhis konulup idrar yolu enfeksiyonu tedavisi için yazılan ilacı kullandıktan sonra işitme kaybı yaşadı.
İşitme engelli kalan İşlek, ÇÜ Halil Avcı Duyma Engelliler Merkezi’nde tedavi görmeye başladı. Burada işitme aygıtı takılan Selen’e uzun yıllar da konuşma terapisi verildi. Her iki kulağında 85-90 desibel kayıp olması nedeniyle hayatı boyunca aygıt takan lakin bu güçlü süreçte her alanda uğraşını sürdüren Selen İşlek, tedavi gördüğü merkezin bağlı olduğu üniversite hastanesinde doktor olmasına uzanan hayat kıssasını Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı.
‘KAZANDIM VE YUVAMA GERİ DÖNDÜM’
Piyano çalma, fotoğraf yapma, müzik dinleme ve kitap okuma aktiviteleriyle daima kendini geliştirdiğini ve derslerinde de başarılı bir öğrenci olduğunu söyleyen İşlek, “Yanlış ilaç sonucu işitme kaybı yaşayınca annem beni bu merkeze getirmiş. 2 yaşında burada işitme cihazım takıldı ve yıllarca burada eğitim gördüm. Bu süreçte çocukluk hayalim daima doktor olmaktı. Bunun için elimden ne geliyorsa yaptım. Derslerime çok çalıştım. Bir yandan piyano çaldım bir yandan fotoğraf çizdim. Bol bol yüksek sesle kitap okudum. Üniversite imtihanında da derece yapıp tek tercih olarak yazdığım Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yerleştim. 6 yılda hiç uzatmadan burayı bitirdim. Artık de yuvama geri döndüm. Balcalı Hastanesi’nde doktor olarak görev yapıyorum” diye konuştu.
‘AYNA KARŞISINDA YÜKSEK SESLE DAİMA KİTAP OKUDUM’
İşitme manisi bulunan çocuklara ve gençlere de iletiler veren Dr. Selen İşlek, “Doktorluk hayalim bana kavuşulamayacak çok uzakta bir kapı üzere geliyordu. Ancak gereken çabayı, emeği gösterdikten sonra hayalime kavuşabileceğimi öğrendim ve çok memnunum. Benim göbek bağım da buraya gömülmüş. Hem işitme tedavimi hem konuşma eğitimimi aldığım yer hem de göbek bağımın gömüldüğü yere doktor olarak geri dönmek benim için çok gurur verici bir olay. İşitme kaybında erken teşhis çok kıymetli. Zira işitme sorunu giderildikten sonra konuşmayı öğrenmek çok sıkıntı ve uzun bir yol oluyor. Ben daima konuşma terapileri aldım. Yüksek sesle ayna karşısında daima kitap okudum. Bu konuşmamı ilerletmek için önerildi. Kitap okumayı hakikaten çok seviyorum. Bu ortada çok âlâ bir dudak okuyucusuyum. Yani hiç bıkmadan yüksek motivasyonla bu yola devam etmek lazım” dedi.
DOÇ. DR. DAĞKIRAN: İŞİTME KAYBINDA EN DEĞERLİ NOKTA ERKEN TANI
ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Kolu Öğretim Üyesi ve merkezin müdürü Doç. Dr. Muhammed Dağkıran ise işitme kaybında erken teşhisin değerine dikkati çekerek şöyle konuştu:
“Sağlık Bakanlığı’nın işitme taraması programı çerçevesinde hastanemizde doğan tüm bebeklere biz işitme testini yapıyoruz. Bu kapsamda tespit ettiğimiz bebekler için gerekli tüm süreçleri yürütüyoruz. Merkezimizde bugüne kadar tam işitme manisi bulunan 3 binden fazla çocuğa biyonik kulak ameliyatı gerçekleştirdik. Ayrıyeten bunun eğitimlerini de verdik. Böylece bu çocuklar manisiz bireyler olarak topluma katılabiliyor. Yaşıtları üzere konuşabilmesi ve duyabilmesi için birinci 1 yaşta bu çocukları aygıtla buluşturmak, biyonik kulaklarını takmak gerekiyor. Geç kalındığı takdirde ya aygıttan daha az yarar görebilirler ya da çok geç kalınırsa hiç yarar göremeyebilirler. O nedenle burada kıymetli olan erken teşhistir. Şu ana kadar tedavi ettiğimiz çocuklardan üniversite mezunu birçok hastamız var. Bunların bir kısmı doktor, bir kısmı avukat, mühendis oldu. Hatta Selen üzere şu an üniversitemizde doktorluk hizmeti veren bile bulunuyor. Engelli bir insanın mahzurunu kaldırıp, hatta bizim üzere doktor olabilmesi, topluma katkı sağlayan bireyler olabilmesi bizleri çok keyifli ediyor. Aileler ve hastalarımızın böylesi geri dönüşleri bizim en büyük mükafatımız oluyor.”
Yorum Yap