Sosyal güvenlik sistemi, yeniliklerle dolu bir gelecek için kapsamını genişletiyor. Daha fazla koruma ve fırsat için hemen keşfedin!

2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı çerçevesinde, Türkiye’de sosyal sigorta kapsamındaki nüfus oranının %89,7’ye yükselmesi, kayıt dışı istihdamla mücadele ve prim teşviklerinin etkileriyle mümkün olmuştur. Bu önemli gelişme, sosyal güvenlik sisteminin daha adil ve etkin bir yapıya kavuşturulması ve uzun vadeli mali sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi amacıyla atılan adımların bir yansımasıdır. Kapsam genişletme politikaları, daha fazla bireyin sosyal güvenlik sistemine dahil olmasını sağlamayı hedeflemekte, bu da genel ekonomik durumu olumlu yönde etkileyecektir.
Sosyal güvenlik sisteminin geliştirilmesi adına hayata geçirilecek bu politikalar arasında, prim tabanının güçlendirilmesi ve sistemin daha kapsamlı hale getirilmesi bulunmaktadır. İlgili kurumların bir araya gelerek sürdüreceği ortak çalışmalarla, meslek ve gelir grupları arasında eşitlik sağlanması hedeflenmektedir. Apartman görevlisi, ev hizmetlisi, çocuk ve yaşlı bakıcısı gibi grupların da göz önünde bulundurulması, sosyal güvenliğin daha kapsayıcı bir hale gelmesini sağlayacaktır. Bu kapsamda, ticari faaliyet göstermeyen ancak bu işçileri istihdam eden girişimciler için hazırlanan kolay işverenlik uygulamalarının kapsamının genişletilmesi amaçlanmaktadır.
Sosyal güvenlik sistemi içinde yer almayan veya sisteme girişi zor olan gruplar için çeşitli kolaylaştırıcı mekanizmalar geliştirilecektir. Düşük gelirli esnaf, sanatkar, çiftçiler ve mevsimlik çalışanlar gibi grupların özel sosyal sigorta programlarına dahil edilmesi planlanmakta ve bu şekilde sosyal güvenlik ağının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Aylık bağlama sisteminin, bireylerin daha uzun süre istihdamda kalmalarını teşvik edici bir şekilde düzenlenmesi, sistemin mali sürdürülebilirliğini artıracak önemli bir adımdır.
Çalışmalar sonucunda, kişilerin sosyal güvenlik sistemine katılımını artırmak için prim bildirim kapsamı genişletilecek ve bu sayede daha fazla insanın sosyal güvenceden faydalanması sağlanacaktır. Prim borçlarının tahsilatı da etkinleştirilecek; SGK’ye borcu olan bireylerle iletişim kurularak borç ödemeleri konusunda bilgilendirme yapılacak, buna ek olarak rehberlik hizmetleri sunulacaktır. Bu yöntemlerin, sosyal güvenlik sisteminin işleyişini olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir.
Sosyal güvenlik sistemindeki etkinliğin artırılması amacıyla yapılacak denetimlerin de önemi büyüktür. Sektörlere özel olarak yapılan risk odaklı denetimlerin yanı sıra, prime esas kazancı önceki aya göre %20’den fazla azalan sigortalılara kısa mesaj yoluyla uyarılar gönderilecektir. Böylece, kayıt dışı istihdam ve ücretle mücadelede daha hastalıklı bir yaklaşım geliştirilmesi sağlanacaktır. Bu bağlamda, veri analizlerine dayalı denetim faaliyetlerinin artırılması, prim tabanının genişletilmesinde önemli bir resqat oluşturacaktır.
Sonuç olarak, 2026 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı kapsamında hayata geçirilecek sosyal güvenlik politikaları, Türkiye’nin sosyal güvenlik sisteminin nihai amacına ulaşmasında büyük bir rol oynayacaktır. Bu politikalar, toplumun her kesimini kapsayıcı bir sosyal güvenlik anlayışının benimsenmesini teşvik edecek ve adaletli bir sistemin temellerini atacaktır. Uygulamalara yönelik izlenen ve uygulanan stratejilerle, devletin sosyal güvenlik sistemine olan güvenin yeniden inşa edilmesi sağlanacak, dolayısıyla toplumun bütün katmanları iyileşme sürecine dahil edilmiş olacaktır.






















Yorum Yap