Savcı Ercan Kayhan’ın katili için ağırlaştırılmış müebbet talep ediliyor. Adaletin peşinde, her detay bu davanın seyrini değiştirebilir!

3 Eylül Çarşamba akşamı, saat 21.15 civarında, İstanbul’un Ömerli Mahallesi’nde bulunan bir restoranda meydana gelen olay, toplumun dikkatini çeken bir cinayet vakası olarak kayıtlara geçti. İstanbul Adalet Sarayı’nda Genel Soruşturma Bürosu’nda görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan, daha önce bu restoranda çalışmış olan 19 yaşındaki Mustafa Can Gül tarafından boğazından bıçaklandı. Olayın ardından sağlık ekipleri hemen hastaneye yönlendirildi fakat ne yazık ki yaptıkları kontroller sonrasında Ercan Kayhan’ın hayatını kaybettiği belirlendi.
Olayın hemen ardından, güvenlik güçleri soruşturma başlattı ve şüpheli olan Mustafa Can Gül gözaltına alındı. Gül, 4 Eylül’de Kartal’daki Anadolu Adliyesi’ne getirildiğinde, yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Gül, savcılıktaki ifadesinde olayın yaşandığı gergin anları aktarırken, bağımsız bir tanık olan Bilal Bilgin ile sadece kalan parasını almak için konuşmaya gittiğini belirtti. Ancak, Ercan Kayhan’ın aniden içeri girmesi ve onu itmesi sonucu bir arbede yaşandığını iddia etti. Gül’ün ifadesinde, karşılıklı itişme sırasında masanın üzerindeki bıçağa uzandıklarını ve bıçağın elinde bulundurduğu sırada, bir anda boynuna sapladığını ifade etti. “Olay sırasında yaşadığım panik nedeniyle böyle bir hareket yaptım; kesinlikle amacım onu öldürmek değildi” diyerek bahsettiği anlık dönüşüm, birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.
Olayın gelişiminde Gül, “Ercan Kayhan yerdeyken aniden panikle bıçağı boğazına sapladım” diyerek bir nevi duygusal bir savunma oluşturmuştur. Ancak, bu ifadenin gerçekliği, olayın yaşandığı anların karmaşası içinde sorgulanmaktadır. Gül, “Ben sadece paramı almak için oraya gittim” derken, yaşanan şiddetin ve bunun sonucunda patlak veren trajedinin önemini göz ardı etmemek gerekir. Bir savcının canına kıyılması, sadece şahıslar arasında değil, tüm hukuk sistemi açısından ciddi bir bozulmayı da işaret etmektedir. Gül’ün, Bilal Bilgin’e karşı bir saldırı girişiminde bulunmadığını belirtmesi, olayın daha büyük bir hukuk çatışmasına yol açma potansiyelini göz ardı etmemeli.
Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis İstemi
Olayla ilgili soruşturmayı tamamlayan Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Mustafa Can Gül hakkında, ‘Tasarlayarak canavarca hisle kasten öldürme’ suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame düzenlemiştir. Bu iddianame, Anadolu 25. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmuş ve kabul edilmesinin ardından şüphelinin yargılanmasına başlanacaktır. Yalnızca Ercan Kayhan’ın öldürülmesi değil, aynı zamanda restoranda yaşanan gergin anların doğurduğu sonuçlar ve Gül’ün gerçekleştirdiği diğer eylemler, yargılama sürecinde dikkate alınacaktır.
Özellikle olay anında restoranda bulunan Bilal Bilgin’in de ‘silahla tehdit’ suçlamasıyla, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandığı bilgisi, durumu daha da karmaşık hale getirmektedir. Bilgin’in durumu, savcılık açısından göz önünde bulundurulacak olan başka bir konu olmaya devam etmektedir. Bu durum, cinayet davasının derinliklerini arttırmakta ve birçok manevi ve hukuki sorunu beraberinde getirmektedir. Kısacası, 3 Eylül akşamı yaşanan olay, sadece bir cinayetle sınırlı kalmayıp, geniş kapsamlı bir hukuksal süreci de tetiklemiş olmakta; adalet mekanizmasının işleyişi açısından ciddi sorular ortaya çıkarmaktadır.






















Yorum Yap