İstanbul, Gazze için umut dolu bir buluşma noktası. Barış ve inovasyonun buluştuğu bu tarihi toplantıda, yeni bir geleceğe dair ışıklar yanacak.

Gazze konusunda yapılacak toplantının önemi, bölgedeki çatışmaların çözümünde kritik bir rol oynaması açısından oldukça büyüktür. 23 Eylül 2025 tarihinde New York’ta, Birleşmiş Milletler 80’inci Genel Kurulu Yüksek Düzeyli Haftası kapsamında, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelecek ülkelerin dışişleri bakanları; Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Katar, Pakistan, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanan bu toplantı, uluslararası platformda dikkat çekici bir şekilde gündeme gelecektir. Toplantının asıl gündem maddesi, ateşkes süreciyle ilgili son gelişmeler ve Gazze’deki insani durumun aciliyeti olacaktır. Bu bağlamda, bölgedeki insanların yaşadığı zorlukların yanı sıra, barışın nasıl sağlanacağına dair önerilerin de tartışılması beklenmektedir.
Toplantıda Bakan Fidan’ın konuşmaları, özellikle İsrail’in mevcut tutumunun eleştirisi üzerinde yoğunlaşacaktır. Fidan’ın, İsrail’in ateşkesi sona erdirmek için çeşitli bahaneler ürettiğine vurgu yapması bekleniyor. Bu durum, uluslararası topluma düşen büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Fidan, İsrail’in provokatif eylemlerine karşı dünyadaki tüm Müslüman ülkelerin hızla bir araya gelerek kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğinin altını çizecektir. Savaşın en çok etkilediği kesim olan sivil halkın yaşadığı dram, cesur adımlar atılmadığı sürece daha da derinleşecektir. Ayrıca, Gazze’ye giren insani yardımın yetersiz olduğu ve bu konuda İsrail’in yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtmesi beklenen konuşmalarında öne çıkacaktır.
Bakan Fidan ayrıca, insani yardımın Gazze’ye kesintisiz bir şekilde ulaşmasının yalnızca insani bir zorunluluk değil, aynı zamanda hukuki bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, bu noktada İsrail’e yapılması gereken baskının gerekliliğini dile getirecektir. İnsani yardımın düzenli ve yeterli şekilde bölgeye ulaştırılması, hem uluslararası normlara uygunluk açısından hem de bölgedeki insanların temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi adına elzemdir. Gazze’nin güvenliğinin ve yönetiminin mutlaka Filistinliler tarafından üstlenilmesini sağlayacak düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği vurgusu, toplantının kritik bir başka noktası olacaktır.
Sonuç olarak, Gazze konulu bu toplantı, barışın sağlanması ve insanlık dramının sona erdirilmesi konusunda yol haritası oluşturacak önemli bir adım olarak tarihe geçebilir. Dışişleri Bakanlığının bu durumu uluslararası platformda güçlü bir şekilde savunması, bölgedeki barış süreçlerinin ilerlemesi için hayati bir rol oynamaktadır. Bir araya gelecek olan ülkelerin bu konuda sergileyecekleri ortak tutum, hem iç politikalarında hem de uluslararası arenada büyük yankı uyandıracaktır.






















Yorum Yap