İstanbul’un barajlarındaki su düzeyi alarm veriyor. Son ölçümlere nazaran kentteki barajların doluluk oranı sırf yüzde 21,87 düzeyinde. Uzmanlar, sıcak havalar ve artan su tüketimi nedeniyle barajlardaki düşüşün devam ettiğini vurgularken, önümüzdeki yağışlı devrin kritik bir rol oynayacağını belirtiyor. Kentin günlük su tüketimi göz önünde bulundurulduğunda, mevcut su ölçüsünün İstanbul’a sadece 2 aya yetebileceği hesaplandı.
İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün yüzde 21,87 olarak ölçüldü. İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi (İSKİ) datalarına nazaran, 30 Nisan’da yüzde 81,23’e yükselen barajlardaki su düzeyi, sıcak hava ve su tüketimindeki artışla son 7 ayda düşmeye devam etti.
Kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün prestijiyle yüzde 21,87 olarak ölçüldü.
Su ölçüsü, Ömerli’de yüzde 17,58, Darlık’ta yüzde 32,13, Elmalı’da yüzde 51,46, Terkos’ta yüzde 24,79, Alibey’de yüzde 11,92, Büyükçekmece’de yüzde 24,73, Sazlıdere’de yüzde 22,33, Istrancalar’da yüzde 35,19, Kazandere’de yüzde 2,61, Pabuçdere’de yüzde 4,77 olarak hesaplandı.
Kentte 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahip baraj ve göletlerdeki mevcut su ölçüsü bugün prestijiyle 189,84 milyon metreküp olarak kaydedildi.
Bu yıl barajlara düşen yağış ölçüsü ise metrekare başına 465,15 kilogram oldu. Barajlar dışında kente su sağlayan Melen’den bugüne kadar 381,98 milyon, Yeşilçay’dan da 84,3 milyon metreküp su alındı.
İstanbul’da dün 3 milyon 98 bin metreküp su tüketildi. Kente verilen suyun 1 milyon 253 bin metreküpü regülatörlerden, 1 milyon 845 bin metreküpü ise barajlardan temin edildi.
İSKİ istatistiklerine nazaran, 9 Kasım’daki baraj doluluk oranları 2015’te yüzde 67,79, 2016’da yüzde 36,69, 2017’de yüzde 56,2, 2018’de yüzde 48,25, 2019’da yüzde 40,35, 2020’de yüzde 28,65, 2021’de yüzde 43,96, 2022’de yüzde 38,4, 2023’te yüzde 16,77, 2024’te yüzde 29,7 ve 2025’te yüzde 21,87 olarak kaydedildi.
BARAJLARIN DOLULUK ORANI SON 10 YILIN EN DÜŞÜK İKİNCİ DÜZEYİNDE
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine, kentte uzun süren kurak devrin akabinde geçen ay nispeten yağışlı bir periyoda geçildiğini söyledi.
Ekim ayının son haftasındaki yağışların İstanbul’un barajlarında bir haftalık su bıraktığını belirten Toros, “İstanbul’da barajlardaki su düzeyi her üç günde yüzde 1 düşerken ekim ayı yağışlarıyla birlikte bu müddet 5-6 güne yükselmiş oldu. Yüzeyin kısmen suyla buluşması, yeraltı suyunun kısmen beslenmeye başlamış olması barajlara su gelişini arttırdı. Hasebiyle barajların düşüş düzeyi azalmaya başladı.” dedi.
Önümüzdeki günlerde gelecek yağışlarla barajlardaki su düzeyindeki düşüşün daha da yavaşlayacağını lisana getiren Toros, şöyle konuştu:
“Önümüzde aralık, ocak ve şubat ayları var. Bu aylar İstanbul’un en fazla yağış aldığı aylar. Hasebiyle önümüzde bu türlü bir sürecin de olması sevindirici. Kış devri havalar soğuduğu için barajlarda olan buharlaşma azalıyor, bizim suya olan gereksinimimiz azalıyor. Tüm bu olumlu taraflara karşın barajlardaki su düzeyine baktığımız vakit son 10 yıldaki en düşük ikinci yıl olduğunu görüyoruz. 2023 yılının bugünlerinde barajlardaki doluluk oranı yüzde 16’lardaydı, artık de yüzde 21’ler düzeyinde. 2023’e nazaran su düzeyimiz daha güzel lakin başka yıllara nazaran makus.”
“BARAJLARIN TAMAMI DOLU OLSA İSTANBUL’A 10 AY YETEBİLİYOR”
İstanbul’a su taşıyan barajlarda bugün prestijiyle yaklaşık 189 milyon metreküp su bulunduğunu tabir eden Toros, kentte günlük ortalama 3 milyon metreküp su tüketildiğine dikkati çekti.
Toros, bugünkü mevcut su ölçüsünün İstanbul’a lakin 2 ay yetebileceğini vurgulayarak, “Yağışlı devrin geliyor olmasıyla barajlardaki su ölçüsü artmaya başlayacaktır. Nisan, mayıs aylarına kadar barajlardaki su dolmaya devam edecektir. Bu yağışlar kalıcı tahlil olmasa bile en azından kısa vadede İstanbul’un su sıkıntısını çözmüş oluyor.” sözlerini kullandı.
Yağış sürecinin âlâ kıymetlendirilmesi gerektiğine lisana getiren Toros, yağmur hasadı kültürünün kazandırılması konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini kaydetti.
Toros, yağışlarla ilgili geleceğe dönük uzun vadeli kıymetlendirme yapmanın sağlıklı datalar ortaya koymayacağını belirterek, “İstanbul’un yıllık su tüketimi 1 milyar 100 milyon metreküp. Bizim barajlarımız büsbütün dolu olsa bile 900 milyon metreküp su dolduramıyor, toplam kapasite 800 milyon küsur metreküp. Münasebetiyle barajların tamamı dolu olsa bile yağış olmadığı vakit bu su ölçüsü İstanbul’a 10 ay yetebiliyor. İstanbul üzere birçok kentimizde kapasiteler yetmediği için var olan kaynakları daha tasarruflu nasıl kullanabiliriz diye çalışmalar yapmamız gerekiyor.” değerlendirmesini paylaştı.
İstanbul’da günlük kişi başı ortalama 200 litre su kullanıldığının altını çizen Toros, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bunu bir formda 100 litreye düşürecek siyasetler geliştirmemiz gerekiyor. Bunun da iktisada katkı, ülkenin ve kentlerin çıkarları manasında en kıymetli formülü kademeli fiyatlandırma oluyor. 100 litreye kadar standart bir uygun fiyat, ondan sonraki süreçte kullanım arttıkça fiyatın da arttığı bir siyasete gidildiği vakit bu beraberinde su tasarrufu yapan teknolojilerin gelişimine de katkı sağlıyor. Vatandaşın su tasarrufu konusuna teşvikini de sağlamış oluyor. Vatandaş az kullanacağı için karlı duruma geçiyor, teknoloji geliştiren firmalar teknoloji geliştirdikleri için karlı duruma geçiyor, idareler de daha az su kullanıldığı için daha az yatırımla insanların su muhtaçlığını karşılamış oluyorlar. Yani bu işten mutlu kalmış oluyor.”
Yorum Yap