Halkalı-İstanbul Havalimanı metrosu 2026’da hizmete giriyor! İstanbul’da ulaşımda devrim, konfor ve hız bir arada sizi bekliyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul’un ulaşım altyapısının güçlendirilmesi adına kritik öneme sahip Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Hattı üzerinde yürütülen çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini belirtti. Bu hattın, sertifikasyon sürecinin başarılı şekilde tamamlanmasının ardından, 2026 yılının ilk çeyreğinin sonuna kalmadan tamamlanıp hizmete girmesi planlanıyor. Böylelikle Türkiye’nin en uzun ve en hızlı metro hatlarından biri, modern ve teknolojik donanımlarıyla İstanbul halkının hizmetine sunulacak.
Raylı sistemler, şehir hayatında ulaşımı kolaylaştırmak, trafik yükünü azaltmak ve şehir içi hayatın akışını sürdürülebilir kılmak için vazgeçilmez ulaşım ağlarıdır. Bakan Uraloğlu da açıklamalarında, kent içi raylı sistem projelerinin, sadece konfor ve hız sunmakla kalmayıp, aynı zamanda vatandaşların günlük yaşamını daha etkin ve sürdürülebilir hale getirdiğine dikkat çekti. İstanbul gibi metropol bir şehirde ise raylı sistemlerin önemi daha da fazla hissediliyor.
Türkiye genelinde kent içi raylı sistem hatlarının uzunluğu 434 kilometreye yaklaşmış durumda. 122 kilometrelik yapım aşamasındaki hat ve 297 kilometrelik planlanan yeni hatlar ile birlikte toplamda 853 kilometreye varan bir demiryolu altyapısı hedeflenmektedir. İstanbul, bu gelişimin merkezinde yer alıyor; şu anda kent genelinde faaliyet gösteren 161,8 kilometrelik metro hattı bulunmakta ve inşaatları devam eden çeşitli projelerle hat uzunluğu hızla artmaktadır.
Özellikle Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Hattı, gayet önemli bir projedir. Bu hatta tamamlandığında, toplam 69 kilometre uzunluğundaki bir ring oluşturulacaktır ki, bu da Türkiye’nin en uzun, dünyanın ise en büyük metro hatlarından biri olma özelliği taşıyacaktır. Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arasında 29 Ocak 2024 tarihinde tamamlanan metro hattı da bu ağın aktarmasız ve hızlı ulaşım kapasitelerini artırması bakımından büyük bir adım olmuştur.
Projede Halkalı-İstanbul Havalimanı hattının Arnavutköy-İstanbul Havalimanı kesimi geçen yıl başarıyla açılırken, Arnavutköy-Halkalı arasında kalan 17,5 kilometrelik bölümde çalışmalar aralıksız devam ediyor. Bakan Uraloğlu’nun verdiği bilgiye göre bu bölümde tünel kazısı, betonarme konstrüksiyon işlemleri tamamlanmış olup, istasyonların ince inşaat işleri %97 seviyesine gelmiştir. Elektromekanik sistemler, sinyalizasyon cihazları ve diğer teknik altyapı çalışmaları da güncel test aşamasındadır. Bu detaylı çalışmaların tamamlanmasıyla hat, entegre bir şekilde sorunsuz hizmete açılacaktır.
Teknolojik olarak da devrim niteliğinde adımlar atılmaktadır. Bölümde kullanılacak sürücüsüz metro araçlarının testleri yapılmış olup, mevcut 10 set metro aracı da kademeli olarak bu sürücüsüz teknolojiye uygun hale getirilecektir. Böylelikle yolculara konforlu, hızlı ve son teknoloji bir ulaşım deneyimi garanti edilmektedir.
Türkiye’nin raylı sistem projelerinde yerli üretim vurgusu hiç bu kadar belirgin olmamıştı. Halkalı-İstanbul Havalimanı-Gayrettepe Metro Projesi, milli ve yerli imkanlar kullanılarak geliştirilen sinyalizasyon sistemini içeren ilk kapsamlı projedir. Bu teknoloji sayesinde hattın daha güvenli, hızlı ve verimli yönetilmesi sağlanmaktadır.
Ayrıca metro araçlarının %60’tan fazlasının yerlilik oranıyla Ankara’da üretilmesi, Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığı yolunda atılmış büyük bir adımdır. Bu sayede ülke ekonomisine katkı sağlanırken, yüksek kalite standartlarında metro araçları üretilmekte ve hatta ihracat potansiyeli geliştirilmektedir.
Projede, halk için ulaşım sürelerinde ciddi kazanımlar elde edilmesi hedefleniyor. Tam entegrasyon sağlandığında, Halkalı ile İstanbul Havalimanı arasındaki yolculuk 30 dakikaya inecek, Halkalı-Göktürk 43 dakika, Halkalı-Kağıthane 54 dakika, Halkalı-Gayrettepe ise 57 dakika sürecektir. Bu sayede eskiden saatler alan mesafeler, çok daha kısa sürede aşılabilecek, böylece hem zamandan kazanç sağlanacak hem de trafik yoğunluğu azaltılacaktır.
Bunun yanında, Küçükçekmece-Kemerburgaz hattı 50 dakika, Başakşehir (Metrokent)-Kağıthane arasındaki hat ise 48 dakika gibi hızlı bir ulaşım olanağı sunacaktır. Bu veriler, şehrin batı ve kuzey aksında ulaşım kalitesinin yükselmesinin yanı sıra, ciddi bir ekonomik kazanım sağlanacağını da işaret etmektedir.
Ulaştırma Bakanı’nın açıklamalarına göre, İstanbul’un mevcut metro hattı uzunluğu yaklaşık 380 kilometre civarındadır. Ancak, şehrin hareketliliği ve nüfus artışı göz önünde bulundurulduğunda, İstanbul’un toplamda 1004 kilometrelik metro hattına ihtiyaç duyduğu net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bu durum, altyapı yatırımlarının hızlandırılması gerektiğinin açık bir göstergesidir.
Devam eden projeler tamamlandığında ve planlanan yeni hatlarla birlikte inşa edilen metro hattı uzunluğunun 407 kilometreye ulaşması beklenmektedir. Ancak bu, ihtiyaç olan uzunluğun yarısından azdır, yaklaşık 600 kilometre daha metro hattına ihtiyaç olduğu ifade edilmektedir. Bu bağlamda, bakanlığın çalışmalarını bu hedef doğrultusunda yoğunlaştırdığı anlaşılmaktadır.
Proje kapsamındaki başarının önemli adımlarından biri de sertifikasyon sürecidir. Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Hattı’nın sertifikasyon sürecinin başarıyla tamamlanması, hattın güvenli ve standartlara uygun olduğunun tescilidir. Bu sürecin ardından, hattın 2026 yılının ilk çeyreğinin sonuna kalmadan halka açılması planlanmaktadır.
Bakan Uraloğlu’nun test sürüşünde yaptığı açıklamalar ve uygulamalı deneyimler, projenin teknik gerekliliklere uygun şekilde ilerlediğini göstermektedir. Halkalı ile Olimpiyatköy arasında gerçekleştirilen sürücüsüz test sürüşü sırasında, 6 dakikalık sürede yaklaşık 7,5 kilometrelik bir mesafe kat edilmiştir ve hız 121 km/saat olarak ölçülmüştür. Bu, hattın ne denli modern ve hızlı hizmet vereceğinin en somut kanıtıdır.
Sonuç olarak, Halkalı-İstanbul Havalimanı Metro Hattı projesi, Türkiye’nin ulaşım alanındaki en ileri teknolojik yatırımlarından biri olarak kabul edilmektedir. Gelişmiş yerli üretim teknolojileri, yüksek hızlı ve konforlu ulaşım imkânı, İstanbul’un ulaşım yükünü önemli ölçüde hafifletecek modern altyapı ve yolculuk sürelerinde büyük kısalma gibi özellikleriyle, bölge ulaşımına yeni bir soluk kazandıracaktır.






















Yorum Yap