Fransa’da Türkiye, silah pazarında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Stratejik adımlarla liderliğe doğru ilerliyor.
Fransa Savunma Bakanlığı’nın 2025 yılı için yayımladığı Silah İhracat Raporu, küresel silah pazarındaki dinamiklerin önemli değişimler gösterdiğini açık bir dille ortaya koymaktadır. Bu rapor, yalnızca geleneksel büyük ihracatçı ülkelere değil, aynı zamanda yükselen güçler olarak tanımlanan Türkiye, Çin ve Güney Kore gibi ülkelerin de sektördeki etkisini artırmakta olduğunu gözler önüne sermektedir. Avrupa’dan Asya’ya uzanan bu değişim, uluslararası güvenlik ve stratejik dengeler için kritik bir öneme sahiptir. Özellikle Türkiye’nin savunma sanayiinde son on yılda kaydettiği gelişmeler, bu çerçevede dikkat çekici bir yere sahiptir.
Fransız Savunma Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmelerde Türkiye, savunma sanayiinde adeta bir yıldız gibi parlamaktadır. Bu bağlamda, Türkiye’nin yerli üretim kapasitesini artırma çabaları ve savunma sanayisine yapılan stratejik yatırımlar, ülkenin uluslararası arenada savunma ihracatında önemli bir oyuncu haline gelmesine yardımcı olmuştur. Ayrıca bu yatırımların, Türkiye’nin güvenlik politikalarını da güçlendirdiği düşünülmektedir. Bunun sonucunda, Türkiye’nin uluslararası pazarda elde ettiği başarılar, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi etkilerini de beraberinde getirmiştir.
İnsansız hava araçları (İHA) alanındaki yükseliş, raporda öne çıkan en dikkat çekici konulardan birini teşkil etmektedir. Türkiye’nin İHA ihracatına dair verdiği rakamlar, 2024 yılı için %80’lik bir artış öngörmektedir. Bu artış, Türkiye’nin uluslararası savunma pazarında ne denli başarılı olduğunu ve stratejik iş birliklerinin güçlendiğini göstermektedir. Alınan çok sayıda İHA sözleşmesinin Türkiye’nin bu alandaki başarısının arkasındaki itici güç olduğu vurgulanmaktadır. İHA’lar, modern savaşın seyrini değiştiren ve pek çok ülkenin askeri stratejilerinde önemli bir yer tutan teknolojik ürünlerdir. Bu bağlamda, Türkiye’nin İHA’ları, stratejik operasyonel üstünlük sağlamakta önemli bir katkı sunmaktadır.
Küresel pazarın “yeni aktörleri” arasında yer alan Türkiye, artık sadece bir üretici değil, aynı zamanda etkili bir ihraççı konumundadır. Rapor, geleneksel Batılı tedarikçilerin pazar payını kaybettiğine ve Türkiye’nin yanı sıra Çin ve Güney Kore’nin de bu süreçte önemli rol oynadığını ifade etmektedir. Bu durum, yalnızca ticari boyutuyla değil, dünya genelindeki siyasi jeopolitiğin yeniden şekillenmesi açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Bu yeni çok kutuplu rekabet döneminin, ülkelerin savunma sanayiine karşı olan yaklaşımını da değiştireceği tahmin edilmektedir.
Sonuç olarak, Fransa’nın Silah İhracat Raporu, Türkiye gibi ülkelerin savunma sanayiinde kazandığı ivmeyi net bir şekilde göstermektedir. Küresel silah pazarının dinamiklerinin değişmesi, bu yeni aktörlerin yönettiği bir döneme girdiğimizin bir göstergesidir. Bu durum, hem ekonomik hem de siyasi açıdan önemli sonuçlar doğuracak gibi görünmektedir. Türkiye’nin savunma sanayiindeki başarısı ve uluslararası arenada kazandığı prestij, gelecekteki stratejik planlamalarda belirleyici bir rol oynamaya devam edecektir.
Yorum Yap