SON DAKİKA
--:--:--

Cumartesi Anneleri: 1075. Haftada Umut ve Adaletin Peşinde!

Cumartesi Anneleri’nin 1075. haftasında umut ve adalet arayışını keşfedin. Mücadeleleriyle değişim yaratma yolunda ilham verici bir yolculuk!

0 Yorum Yapıldı
Bağlantı kopyalandı!
Cumartesi Anneleri: 1075. Haftada Umut ve Adaletin Peşinde!

Gözaltında kaybedilen yakınların akıbetini öğrenmek ve bu insanlığa karşı suçları işleyen faillerin yargı önüne çıkarılması, yıllardır süren bir mücadele haline gelmiştir. Cumartesi Anneleri, her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek adalet talebini dile getirirken, kayıplarının fotoğraflarını ve karanfillerini taşımaktadırlar. Bu eylemler, sadece kayıp ailelerinin değil, aynı zamanda tüm toplumun adalet arayışının bir sembolü olmuştur. Her hafta tekrarlanan bu eylemlerin amacı, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sorgulamak, faillerin hesap vermesini sağlamak ve insan hakları ihlallerinin bir daha yaşanmaması için farkındalık oluşturmaktır.

Cumartesi Anneleri: 1075. Haftada Umut ve Adaletin Peşinde!

1075. hafta eyleminde yapılan açıklamalar da bu amaç doğrultusundadır. Mardin Dargeçit’te kaybedilenlerin akıbetinin sorgulanması, geçmişin acılarını unutmamak adına son derece önemlidir. Cumartesi Anneleri’nin yaptığı açıklamada, “Gözaltında kaybetme suçunun kabul edilmesi, hakikatin açığa çıkarılması ve adaletin yerini bulmasını talep etmek için buradayız” vurgusu, adalet arayışının ne kadar kararlı olduğunu göstermektedir. Olup bitenler, bir toplumun hafızasında silinmeyecek izler bırakmış, kayıplar için yapılan her anma, bu ağır gerçeğin unutulmaması için bir fırsat teşkil etmiştir.

Her hafta yapılan bu eylemler, gözaltında kaybedilenlerin aileleri tarafından dile getirilen acıların yanı sıra, Türkiye’de insan hakları ihlallerinin sistematik hale geldiğine dair güçlü bir mesajdır. Maside Ocak’ın yaptığı basın açıklamasında ifade ettiği gibi, “Kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Her hafta burada, hakikati dile getirmeye ve adalet talep etmeye devam edeceğiz.” Bu sözler, sadece bir aile bireyinin dayanışma çağrısı değil, aynı zamanda tüm kayıpların ve mağdurların sesi olmaktadir.

Dargeçit’te yaşanan olaylar, 29 Ekim – 8 Kasım 1995 tarihlerinde meydana gelen ev baskınlarıyla başlamıştır. Bu baskınlarda, çeşitli yaş ve cinsiyetten birçok kişi gözaltına alındı. Ancak, gözaltına alınanların bazılarının bir daha geri dönmemesi, toplumsal bir travmaya yol açmıştır. Özellikle 12 yaşındaki Davut Altunkaynak ve beraberindeki kayıplar için adalet arayışı, yıllar geçse de devam etmektedir. Bu süreçte Dargeçit ve Mardin Cumhuriyet Savcılığına yapılan başvurular, suç duyuruları, ailelere yönelik etkin bir soruşturma yapılmadan takipsizlikle sonuçlanmıştır.

Bunların yanında, şunu unutmamak gerekir ki; geçmişte yaşanan insanlığa karşı suçlar, yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorun haline gelmiştir. Bu tür olaylar, toplumun birlik ve beraberliğini zedelerken, bireylerin güvenliğini de tehdit etmektedir. Gözaltında kaybedilenler için yapılan her anma ve açıklama, adalet arayışının devam edeceğini bir kez daha göstermektedir. Süleyman Seyhan’ın kaybı ve onun sonrasında yaşanan süreç, adaletin sağlanamadığı bir döneminin sembollerindendir.

Adaletin sağlanamaması, yalnızca kayıpların aileleri için değil, tüm toplum için bir kayıptır. Yargının, geçmişte yaşanan suçlara karşı sorumluluk alması ve faillerin hesap vermesi gerektiği inancı, her geçen gün daha da güçlenmektedir. Bu bağlamda, 1075. haftalarındaki talep: “Yargıtay’ın Dargeçit dosyasında adaletin önünü açacak bir yaklaşımla karar vermesidir.” Bu talep, herkesin adalet arayışının bir parçası haline gelmiştir.

Gözaltında kaybedilen Davut Altunkaynak’ın babası Abdulaziz Altunkaynak’ın mektubu, bu acının derinliğini ve ailelerin yaşadığı travmayı gözler önüne sermektedir. Mektupta, 29 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında Dargeçit’te yaşanan olayları anlatarak, devletin ihmallerinin nasıl can yakıcı bir boyuta ulaştığını belirtmiştir. “Davut’un almak için amcasının evine giden asker ve korucular kapıyı kırıp, yengemizi darp ettikten sonra yatakta uyuyan Davut’u amcasının giysilerini zorla giydirip götürmüşlerdi” diyerek anlatılan bu acı hikaye, toplumun hafızasında yer edinen bir gerçekliğin de kanıtıdır.

Ailelerin adalet talebinin karşılık bulmadığı bu süreçte; onların isyanı, yalnızca kaybolan çocukları için değil, aynı zamanda tüm adalet arayanlar için bir direniş sembolü olmuştur. Her kayıp, bir karanlık geçmişin bir parçası olarak toplumsal hafızamızda yer etmeli ve unutulmamalıdır. Adalet arayışının sürmesi, kayıplara karşı bir saygı duruşu olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle, “Ben ve eşim Hayat gibi çocuklarım da bu davanın peşindeler. Biz olmasak bile çocuklarım ve sonra torunlarım davamızın peşini bırakmayacak,” vurgusu, bu mücadelede nesilden nesile aktarılacak bir sorumluluğun altını çizmektedir.

Sonuç olarak, gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin öğrenilmesi, adaletin yerini bulması ve geçmişteki tüm insan hakları ihlallerinin unutulmaması için mücadelemiz devam edecektir. Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! Başta Cumartesi Anneleri olmak üzere, tüm kayıp aileleri ve insan hakları savunucuları, bu eylemleriyle yalnızca geçmişle yüzleşmeyi değil, geleceğe daha umut dolu bir toplum bırakmayı da amaçlamaktadır.

Yorum Yap

Benzer Haberler
Son dakika… Balıkesir Sındırgı’da deprem fırtınası! Yeni depremler kapıda mı? Prof. Dr. Üşümezsoy açıkladı
Son dakika… Balıkesir Sındırgı’da deprem fırtınası! Yeni depremler kapıda mı? Prof. Dr. Üşümezsoy açıkladı
Tır Lastiği Değiştirirken Büyümeden Kurtulamayan Bir Kaza: Hayatını Kaybedenler
Tır Lastiği Değiştirirken Büyümeden Kurtulamayan Bir Kaza: Hayatını Kaybedenler
70 Yaşında Kadın, Şok Edici Bir Olayla Boğazı Kesilmiş Halde Bulundu!
70 Yaşında Kadın, Şok Edici Bir Olayla Boğazı Kesilmiş Halde Bulundu!
Son Dakika: Ekrem İmamoğlu’nun Babası ve Oğlu İfadesiyle Gündemde!
Son Dakika: Ekrem İmamoğlu’nun Babası ve Oğlu İfadesiyle Gündemde!
Diyarbakır’da Üç Kadının Yaşadığı Eve Yönelik Saldırıya Karşı Güçlü Bir Protesto!
Diyarbakır’da Üç Kadının Yaşadığı Eve Yönelik Saldırıya Karşı Güçlü Bir Protesto!
Hayat kurtaran refleks kamerada: Sanki biri kafamı sola çevirdi
Hayat kurtaran refleks kamerada: Sanki biri kafamı sola çevirdi