Bahçeli’den Erdoğan’a 29 Ekim’de tarihe geçecek sürpriz jest! Anlam dolu bu özel an, milli kutlamalara damga vuracak.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye’nin milli birlik ve beraberliğinin simgesi olarak her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bu önemli günde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe’de gerçekleştirilen resepsiyon, devlet erkanının buluştuğu ve demokrasi coşkusunun paylaşıldığı özel bir platform olarak öne çıkıyor. Ancak 2024 yılındaki bu anlamlı galeride farklı bir sessizlik hakim oldu; Cumhur İttifakı’nın kilit ismi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve yanında bulunan kurmaylarının, hem Anıtkabir’de düzenlenen resmi törenlere hem de akşamki resepsiyona iştirak etmemesi dikkat çekti. Bu tercih, kamuoyunda ve siyaset kulislerinde çeşitli değerlendirmelere, hatta ittifak içinde stratejik bir duruşun işareti olarak yorumlanmasına yol açtı.
Devlet Bahçeli’nin, Cumhuriyet’in 102. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle organize edilen tören ve resepsiyon etkinliklerine katılmamayı tercih etmesi, sadece bir yokluk hali değil; siyasi anlamda stratejik bir tercih olarak değerlendirilmeli. MHP’yi Anıtkabir’deki saygı duruşu ve törenlerde parti yönetiminden Celal Adan ile Erkan Akçay temsil etti. Ancak akşam Beştepe’deki Cumhuriyet resepsiyonu tamamen MHP olmadan gerçekleşti. Bu durum, partinin bu tarihi kutlamalara karşı kasıtlı bir mesafesi olarak algılandı. Özellikle Kıbrıs seçimlerinde yaşanan görüş ayrılıklarının, ittifak içinde derinleşen farklılıkların ve iletişimdeki pürüzlerin bu mesafede doğrudan etkili olduğu iddiaları kamuoyunda yoğun şekilde konuşuldu.
Gazeteci İsmail Saymaz’ın Analizi ve İttifaktaki Kıbrıs Seçimlerinin Rolü
Önde gelen gazeteci ve siyasi yorumcu İsmail Saymaz, Bahçeli’nin bu duruşunu net bir şekilde gündeme taşıdı. Saymaz, TBMM’deki MHP lideri Bahçeli’nin 29 Ekim törenlerine Anıtkabir’de katılmamasının siyasi bir anlam içerdiğine vurgu yaptı. Ayrıca Saymaz, gece resepsiyonuna da MHP’nin katılmamasını, Cumhur İttifakı içerisindeki Kıbrıs seçimleriyle ilgili görüş ayrılıklarına bağladı. Kıbrıs seçimlerinde ortaya çıkan tutum farklarının, ittifakın ortak vizyonunda birtakım problem ve kopukluklara neden olduğu, bu ayrılıkların Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında da kendisini gösterdiği ileri sürüldü.
Bu tercihin ardında yatan sebepler hakkında düşünüldüğünde; MHP’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki siyasette bazı politikaların ortak paydada buluşulamadığını ima ettiği, bu yüzden resmi törenlere katılarak Cumhur İttifakı’nın başarılı bir birlik mesajı vermek istemediği değerlendiriliyor. Diğer yandan MHP’nin bugüne dek cumhuriyet değerlerine olan bağlılığı ve saygısı yadsınamazken, bu özel günlerde alınan bu tür mesafeli tavır, partinin kendi tabanı ve kamuoyuna farklı bir hamle yapma niyetini de yansıtabiliyor.
Devlet Bahçeli’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Anlamlı ve Zarif Bir Jest
Ne var ki, bu mesafeli duruşun ardından Bahçeli, Cumhuriyet Bayramı’na dair anlamlı ve zarif bir jestle siyasi iletişim dilinde farklı bir frekans yakaladı. Anlamlı bir hediyeyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Cumhuriyet’in 102. kuruluş yıl dönümünün önemini vurgulayan ince bir mesaj gönderdi. Bahçeli’nin bu hediyesi, birbirine rakip değil, uyumlu ve saygılı siyasi aktörlerin ilişkisini simgeleyen bir yaklaşım olarak ortaya çıktı.
Bahçeli tarafından devletin en üst makamına gönderilen özel yapım tablo, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resmi ve imzasını öne çıkarırken, Türk bayrağı ve Cumhurbaşkanlığı forsunu da zarif bir şekilde içeriyor. Tabloda yer alan “Cumhuriyetimizin 102. yılı kutlu olsun” mesajı, siyasi farklılıkların ötesinde ortak milli değerlerin önemine dikkat çekiyor. Bu hediye sadece bir jest değil, aynı zamanda iki lider ve partileri arasında devam eden iletişim kanallarının kapalı olmadığını, hassas dengelerle sürdürüldüğünü gösteriyor.
Dolayısıyla, 29 Ekim kutlamalarında yaşanan bu dikkat çekici gelişmeler, Türkiye siyasetinde ittifak dinamiklerinin değişimini ve adaptasyon sürecini gözler önüne seriyor. Hem Bahçeli’nin törenlere katılmayarak sessiz bir protesto niteliği taşıyan duruşu hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderilen anlamlı hediye, Cumhuriyet Bayramı’nı sadece kutlama değil, ayni zamanda siyasal mesajlaşma ve stratejik iletişim zemini haline getiriyor.
Yorum Yap