Aylin’in uluslararası piyano yarışmasında mutlak kulakla kazandığı birincilik, müzik tutkusunu ve azmini gözler önüne seriyor.

Borjomi şehrinde 21-24 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen “Tengiz Amirejibi Uluslararası Piyano Yarışması” büyük bir özveri ve yetenekle doluydu. Bu prestijli yarışmada, 4 eserle katılan Kılıç, 2. kategoride birincilik ödülünü kazanarak önemli bir başarıya imza attı. Kılıç, şu anda eğitimine İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda devam ederken, bu yarışmanın onun için ne denli özel bir deneyim, bir dönüm noktası olduğuna vurgu yaptı.

Kılıç, yarışmaya hazırlık sürecini oldukça titiz bir disiplinle geçirdiğini belirterek, bu sürecin kendisi için sadece bir müzik yarışması olmanın ötesinde bir gelişim süreci olduğunu ifade etti. Yaklaşık 5 ay boyunca her gün uzun saatler çalıştığını, teknik gelişimine, yorum yeteneğine ve sahne hakimiyetine özellikle odaklandığını söyledi. “Yarışmada birbirinden güçlü rakipler yer alıyordu. Onları dinlemek bile bana büyük keyif verdi. Böylesine yetenekli piyanistler arasında yarışmak gerçekten ilham vericiydi,” sözleriyle arkadaşlık ve rekabetin birleşimini dile getirdi.
Bu süreçte, kendisine inanan ve her zaman destekleyen herkes için içten bir teşekkürde bulundu. Bu tür etkinliklerde, müziğin birleştirici gücünü ve sanatın insan hayatındaki önemini bir kez daha hissettiğini belirten Kılıç, uluslararası platformda ülkesini başarıyla temsil etmenin tarifsiz bir mutluluk kaynağı olduğunu dile getirdi. Elde ettiği ödülün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı haftasına denk gelmesinin mutluluğunu iki kat artırdığını da sözlerine ekledi.
Anne Aysun Kılıç, kızının bu yarışma için hazırladığı 4 eserden oluşan repertuvarındaki özveriyi anlatarak, kazandığı birinciliğin kendileri için nasıl gurur verici olduğunu vurguladı. “Kızımın bu başarıya ulaşması için gerçekten çok çalıştı ve tüm çabalarının karşılığını aldı,” diyerek duygularını paylaştı. Kılıç ailesi, bu tür uluslararası yarışmaların sadece müzikal yetenekleri geliştirdiğini değil, aynı zamanda kişisel gelişim açısından da büyük fayda sağladığını düşünüyor.
Öte yandan, müziğin derinliklerinde önemli bir yere sahip olan “mutlak kulak” yeteneği, birçok sanatçı için bir dönüm noktası oluşturmuştur. Mutlak kulak, bir notayı referans verilmeden tespit edebilme veya yeniden oluşturabilme yeteneği olarak tanımlanıyor. Bu yeteneğe sahip sanatçılar arasında dünyaca ünlü isimler bulunuyor. Ludwig van Beethoven, Michael Jackson, Mariah Carey ve Türk piyanist İdil Biret gibi ustalar, mutlak kulağın sağladığı avantajla müzik dünyasında silinmez izler bırakmışlardır. Kılıç, mutlak kulak yeteneğine sahip olmanın bir sanatçı için ne denli önemli olduğunu, bu süreçlerde daha derin bir anlayış ve yaratıcılık sağladığını belirtiyor. Unutulmamalıdır ki, müzik sadece bir icraat değil, aynı zamanda duyguların ve düşüncelerin paylaşıldığı bir dildir.






















Yorum Yap