Antalya’da katledilen aslanın anısına yükselen heykel, vahşetin ve doğanın korunması için çarpıcı bir hatırlatmadır.

Antalya’nın Manavgat ilçesinde yaşayan driftwood sanatçısı Osman Dönmez, temmuz ayında yaşanan üzücü bir olayın ardından güçlü bir sanat eseri yaratmaya karar verdi. Manavgat’taki hayvanat bahçesinden kaçan aslan Zeus’un öldürülmesi, Dönmez’in kalbinde derin izler bıraktı. Bu acı olay, onu sadece üzmekle kalmadı; aynı zamanda bir sanatçı olarak hislerini ifade etme konusunda motive etti. Sanatın, sesi olmayanların hikâyesini anlatma gücüne sahip olduğunu bilen Dönmez, doğadan topladığı ağaç parçalarını bir araya getirerek Zeus’un anısını yaşatmayı ve ona bir anlam vermeyi hedefledi.
Osman Dönmez, yaptığı heykel ile sadece aslan Zeus’un anısını yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda doğanın uyumunu ve gücünü de yüceltmek istiyor. Yaklaşık 1,5 metre yüksekliğinde olan bu heykele duyduğu derin bağlılıkla şöyle ifade etti: “Herkes gibi ben de bu olaydan çok etkilendim. Aslan Zeus’un öldürülme hikayesi içimde bir duygu uyandırdı. Onu sanatımla, duygularımla ve doğadan topladığım parçalarla yeniden yaşatmak, ölümsüzleştirmek istedim.” Dönmez’in bu ifadesi, onun sanatın arkasındaki duygusal derinliği ve doğaya olan bağlılığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Heykelin yapım sürecine baktığımızda, Dönmez’in her aşamada ruhunu ve duygusunu katmaya çalıştığı görülüyor. “Bu işe her zaman duyguyla başlıyorum” diyen sanatçı, eserin iskeletini oluşturduktan sonra ilk olarak kafasını şekillendirdiğini ve bulduğu ağaç parçalarını birleştirdiğini anlattı. “Rüzgarın, yağmurun, doğanın izlerini taşıyan her bir parça esere bir anlam katıyor. Tamamlanınca Manavgat’a gönderip, sergilenmesini istiyorum” diyerek, projesinin sadece kişisel bir ifade olmadığının, aynı zamanda topluma bir mesaj taşıdığına da vurgu yaptı.
Dönmez’in aslan figürü ile ilgili düşünceleri, sanatının arka planını daha da derinleştiriyor. “Aslan doğanın en güçlü hayvanlarından biri. Bu heykel hem emeği hem doğanın gücünü temsil ediyor. Ben de o gücü sanatla anlatmak istedim.” ifadeleri, onun ne kadar güçlü bir sembol arayışında olduğunu gösteriyor. Dönmez, bu heykel yardımıyla izleyicilere doğanın içindeki güçlü ruhu anlatmak istiyor ve bu konuda oldukça kararlı.
Aslan Zeus’un öldürülmesiyle artan tartışmalar, Dönmez’i sanat yoluyla düşünmeye yönlendirdi. “Aslında hayvanın bir zararı yoktu. İnsanların onları anlaması gerekiyor” diyerek, mevcut sistemin eleştirisini yapmaktan çekinmiyor. Ayrıca, hayvanat bahçelerine olan karşıtlığını da bu projede ifade ediyor: “Bu hayvanların doğal yaşamlarından koparılması bana göre doğru değil.” Bu perspektif ile kendisi, izleyicilere ve toplumda farkındalık yaratmak istiyor. Dönmez, aldığı ilhamı ve hislerini eseri aracılığıyla ifade ederek, insanların hayvanlara yaklaşımını sorgulamayı amaçlıyor.
Osman Dönmez, heykeliyle sadece bir anı yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda geniş bir toplumsal mesaj da iletmeyi hedefliyor. “Belki de bu heykel, hayvanların özgürlüğü için bir vesile olur,” diyerek, eserin daha geniş bir etki yaratmasını umuyor. Bu tür bir düşünce, sanatın sadece estetik bir değer taşımadığını, aynı zamanda toplumsal değişim için bir araç olabileceğini gösteriyor. Dönmez’in çalışmaları, sanatın ve doğanın birleştiği yerde, insanın duygusal derinliklerine inme çabasını sembolize ediyor.






















Yorum Yap