Ankara’da doğal gaz borusunun kesilmesiyle meydana gelen patlama, dehşet verici anlara sahne oldu. Ayrıntılar için okumaya devam edin!

Mamak ilçesine bağlı Peyami Safa Mahallesi’nde meydana gelen olay, sabah saatlerinde yaşanmış olup, 3 katlı bir binanın kot 1 katında gerçekleşmiştir. Psikolojik sorunları olduğu öne sürülen ve bekar olan Zübeyir Koç’un, ailesiyle birlikte yaşadığı evde yalnız olduğu bu sırada yaptığı eylem, hem mahallede hem de sosyal medyada geniş yankı uyandırmıştır. Zübeyir, evin içinde bulunduğu durumda, doğal gaz borusunu keserek patlamaya ve ardından yangına neden olmuştur. Bu trajik olay, yalnızca Zübeyir’in kendisi için değil, çevresindeki insanların hayatı için de büyük bir tehdit oluşturmuştur. Patlama sonrasında çıkan yangın, binada büyük çapta hasara yol açarken, çevredeki pek çok dairenin camlarının da kırılmasına neden olmuştur. Olayın ardından, acil durum ekipleri derhal olay yerine intikal etmiş ve Zübeyir Koç yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştır.
Zübeyir Koç’un teyzesi olan Yeter İrdem, olayı şöyle tanımlıyor: “Olay sabah 08.30 civarında meydana gelmiş. Annesi ve babası işe gitmiş. Zübeyir ise evde yalnız kalıyordu. O sırada doğal gaz borusunu kesmiş ve çakmak ile ateşlemiş.” Bu ifadeler, Zübeyir’in içinde bulunduğu ruh halinin ne kadar trajik olduğunu ortaya koymaktadır. Zübeyir’in psikolojik sorunları olması ve tedavi görmesi, bu tür kriz durumlarının önlenmesini sağlamak için gereken destek mekanizmalarının ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatmaktadır. Sosyal çevre ve aile bağlarının, ruh sağlığı üzerinde büyük bir etkisi olduğu artık bilinen bir gerçektir. Zübeyir’in geçmişte de birkaç defa kendisine zarar vermeye kalkıştığı bilgisi, durumun ne kadar ciddileştiğini gösteriyor.
Olayın ardından hemen komşulardan biri olan Ercan Öztürk, yaşananları aktarmıştır. “Büyük bir gürültü duyduk. Doğal gaz patlaması olduğunu fark ettik. Diğer evlerde ise camlar patladı,” diyen Öztürk, olay anını anlatırken, insanların yaşadığı panik ve korkuyu gözler önüne sermektedir. Dışarı çıktıklarında Zübeyir’in çığlıklarını duyduklarını belirten Öztürk, “Ellerinde yanık vardı. Ambulansı çağırdık. Gerekeni yapıp hastaneye götürdüler,” diyerek olayın aciliyetini vurgulamaktadır. Burada dikkat çeken bir diğer husus, Zübeyir’in ailesiyle birlikte yaşadığına dair bilgidir. Psikolojik sorunları olması nedeniyle iş yaşamında da zorluklar yaşadığı ve bu durumun, onun sosyal hayatını da derinden etkilediği açıktır.
Bu trajik olay, toplumda ruh sağlığına dair bir farkındalık oluşturmanın gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle genç bireylerin psikolojik sorunları konusunda destek alması, tedavi süreçlerinin öneminin anlaşılması ve ailelerin bu konudaki duyarlılığının artırılması hayati öneme sahiptir. Zübeyir Koç’un durumu, yalnızca bireysel bir sorun olmaktan çıkmış; toplumsal bir mesele haline gelmiştir. Psikolojik rahatsızlıkları olan bireylerin, toplumdan izole edilmesi yerine, toplum tarafından desteklenmesi gerektiği unutulmamalıdır. Toplumsal dayanışma ve empati, bu tür trajedilerin önüne geçmek için atılması gereken en önemli adımlardandır.






















Yorum Yap