Ahmet Minguzzi davasında tahliye edilen 2 sanık hakkında istinaf başvurusunun nedeni ve davanın kritik detayları ortaya çıktı.
24 Ocak Cuma günü Kadıköy’ün tarihi Salı Pazarı’nda yaşanan trajik olay, kentte derin izler bıraktı. Genç yaşta hayatının baharında olan 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, hem ailesini hem de çevresini yasa boğan bir şiddet hadisesinin kurbanı oldu. İtalyan şef Andrea Minguzzi ile çellist Yasemin Akıncılar’ın oğlu olan Mattia, daha sessiz bir hayatın hayalini kurarken, alışveriş için gittiği pazar yerinde yaşanan ani şiddet dalgasına maruz kaldı.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, olay sadece basit bir tartışmadan ibaret değildi. Görgü tanıklarının ifadesine göre, bisikletli bir grupla yaşanan sözlü anlaşmazlık, kontrol dışı bir kavgaya dönüştü. Tartışmanın ilk anlarından itibaren ortam gerilmiş, her iki taraf arasındaki gerilim büyümüştü. Grup dağılırken Mattia Ahmet Minguzzi’nin alışveriş yapmak üzere bit pazarına gitmesi bu trajedinin başlamasına engel olamadı. Tam bu sırada, daha önce yaşanan tartışmanın taraflarından olduğu öne sürülen B.B. adlı kişi, Mattia’ya beş farklı yerinden bıçak darbeleri indirdi. Bu anlarda başka bir şüpheli olan U.B. de yerde yatan genci tekmeleyerek şiddetin dozunu artırdı.
Yaşanan bu acı olay, Mattia’nın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. 21 Ekim Salı günü gerçekleşen karar duruşmasında mahkeme, B.B. ve U.B.’yi ‘Çocuğu kasten öldürme’ suçundan en üst sınırdan 24 yıl hapis cezasına çarptırdı ve cezalarda herhangi bir indirim yapılmadı. Diğer tutuklu sanıklar M.A.D. ve A.Ö. ise ‘Çocuğu kasten öldürmek suçuna yardım’ kapsamında beraat ederek tahliye edildiler. Ancak Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, bu karara karşı itiraz ederek istinaf yoluna başvurdu.
İstinaf Sürecinde Olayın Ayrıntıları ve Sanıkların Rolü
Başsavcılığın sunduğu istinaf dilekçesi, olay gününü ve sanıkların rollerini daha ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu. Sabahın erken saatlerinde, B.B., U.B., A.Ö. ve M.A.D.’nin Kadıköy Salı Pazarı’nda bir araya geldiği ve birlikte hareket ettikleri tespit edildi. İlk karşılaşmada B.B.’nin Mattia’nın omzuna çarpmasıyla başlayan tartışmanın, B.B.’nin hakaret içeren sözleriyle tırmandığı, Mattia’nın ise bu sözlere Öfkeyle değil, sakinlikle cevap verdiği ancak B.B.’nin bir anda fiziksel saldırıya geçerek iterek kavgayı başlattığı belirtildi. Çevrede bulunanların araya girmesine karşın B.B.’nin eski öfkesinin dinmediği ve yanında getirdiği diğer çocuklarla birlikte Mattia’yı pazar içinde aramaya başladığı kameralarca da kaydedildi.
Bir sonraki karşılaşmada ise B.B.’nin, önceden emanet altında bulunan kayıtlı bıçakla Mattia Ahmet Minguzzi’ye altı defa arkadan bıçak darbesi vurduğu; U.B.’nin ise bu anlarda Mattia’ya tekme attığı net biçimde belgelendi. Bu vahşete göz yuman diğer iki çocuğun hiçbir müdahalede bulunmayıp, adeta olayı kolaylaştırdıkları yorumları dosyada yer aldı. Daha da önemlisi, A.Ö. ve M.A.D.’nin olayı sonlandırmak için herhangi bir çaba göstermedikleri ve kalabalık grup oluşturmak suretiyle Mattia’nın direnme gücünü kırdıkları ortaya kondu.
Mahkemeye Sunulan İddialar ve Yasal Durum
İstinaf dilekçesinde, B.B. ve U.B.’nin suçun asli failleri olduğu, A.Ö. ve M.A.D.’nin ise suç işleme kararını destekleyici ve teşvik edici davranışları nedeniyle yardım eden sıfatıyla cezalandırılması gerektiği vurgulanıyor. Bu dört sanığın birlikte hareket ettiği, suç işleme kararlarını güçlendirdiği ve suçun işlenmesine engel olmadıkları belirlenerek, beraat kararının usule ve yasaya uygun olmadığı ileri sürüldü. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 39. maddesi ışığında, yardımla suç iştirakinin kapsamına giren A.Ö. ve M.A.D.’nin de cezalandırılması isteniyor.
Kısaca, tüm dosya kapsamı ve deliller ışığında bu suçun sadece iki kişinin eylemi değil, planlı ve organize bir grubun müşterek hareketi olduğu; mağdurun hayatını kaybetmesine giden süreçte hep birlikte aktif rol aldıkları ortaya konuyor. Mahkemenin beraat kararı vermesi, mağdurun ailesi ve kamu vicdanında büyük tepki yaratmış, adaletin tam temsil edilmediği düşüncesini güçlendirmiştir.
Adli Sürecin Önemi ve Toplumsal Tepki
Bu trajik olay, sadece bir bireyin hayatını kaybetmesiyle sınırlı kalmayıp, gençler arasında artan şiddet olgusuna dikkat çekmiştir. Kadıköy gibi modern ve kültürel zenginliği ile bilinen bir semtte yaşanan bu elim hadise, toplumsal dayanışmanın ve şiddetin önlenmesi yönünde daha fazla bilinçlenme gerekliliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, adalet mekanizmasının şeffaf ve doğru biçimde işletilmesi, fail ve suçluların hak ettikleri cezalara çarptırılması hususunda büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyal ve eğitsel önlemlerle de gençlerin zarar görmesinin önüne geçilmeli, aileler ve toplum bu tür olayların tekrarını önlemek adına birlikte hareket etmelidir. Mattia Ahmet Minguzzi’nin yaşamını yitirdiği bu trajik hikâye, içinde bulunduğumuz zaman ve toplumda şiddetin ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğinin somut bir kanıtıdır.
Yorum Yap