49 Suriyeli öğrenci, Türkiye’nin seçkin Harp Okulları’nda üstün eğitim fırsatıyla geleceğin liderleri olarak yetişecek.
Millî Savunma Bakanlığı Basın Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) son dönemde gerçekleştirdiği operasyonlar, eğitim işbirlikleri ve savunma sanayii alanındaki önemli gelişmeler kapsamlı şekilde açıklandı. TSK’nın terörle mücadeledeki kararlı adımları, sınır güvenliği tedbirleri, uluslararası eğitim işbirlikleri ve modern silah sistemlerinin envantere katılması, Türkiye’nin güvenlik ve savunma kapasitesini güçlendirmeye devam ettiğinin en somut göstergeleri oldu.
Terörle Mücadelede Kararlı Adımlar
Geçtiğimiz haftada terör örgütü PKK mensubu yedi teröristin güvenlik güçlerine teslim olması, terörle mücadelede güvenlik birimlerinin çabalarının ne denli etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Suriye’nin Tel Rıfat ve Menbic bölgelerinde TSK’nın keşif çalışmaları sonucu toplamda 6 kilometrelik terörist tüneli başarıyla imha edilmiştir708 kilometreye ulaşarak örgütün altyapısına ağır darbe vurulmuştur.
Terör örgütüne yönelik mücadele sadece sahada sınırlı kalmayıp, sınır hattında da etkin tedbirler alınmaktadır. Aktif istihbarat ve operasyonlarla, son bir haftada üçü terör mensubu olmak üzere toplam 181 kişi yakalanarak adalete teslim edilmiştir. Aynı dönemde, sınırlar üzerinden yasa dışı geçiş girişiminde bulunan 881 kişinin engellenmesi, ülke güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Yılbaşından bugüne kadar yakalanan kişi sayısı 8.205’e, engellenen yasa dışı geçiş girişimi ise 55.600’e ulaşarak sınır güvenliğinin ne kadar titizlikle sağlandığını göstermektedir.
Özellikle sınır hattında uyuşturucu ve kaçakçılıkla mücadelede önemli başarılar elde edilmiştir. Van sınırında gerçekleştirilen operasyonlarda 123 kilogram uyuşturucu madde, Hakkâri sınırında ise 36 kilogram sarma altın ele geçirilmiş ve yasa dışı faaliyetlerin önüne geçilmiştir. Bu tür operasyonlar, hem ülkenin iç güvenliğine katkı sağlamakta hem de bölgedeki suç şebekelerinin finansman kaynaklarını kesmektedir.
Eğitim İşbirlikleri ile Bölgesel Güvenlikte Yeni Dönem
Türkiye’nin savunma alanındaki uluslararası işbirlikleri de büyük ivme kazanmaktadır. Millî Savunma Üniversitesi’nde halen 29 farklı ülkeden 696 harp okulu ve 241 astsubay yüksekokulu öğrencisi eğitim görmektedir. Bu çok uluslu eğitim ortamı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgesel ve küresel düzeydeki işbirliğini ve savunma diplomasisini güçlendirmektedir.
Özellikle Suriye ile sürdürülen iş birliği dikkat çekicidir. Resmî makamlar arasında imzalanan ‘Ortak Eğitim ve Danışmanlık Mutabakat Muhtırası’ çerçevesinde; yarın, 31 Ekim itibariyle 49 Suriyeli öğrenci (10 Kara Kuvvetleri, 18 Deniz Kuvvetleri, 21 Hava Kuvvetleri) Harp Okullarında eğitim almaya başlayacaktır. Bu program, Suriye’nin savunma ve güvenlik kapasitesinin sürdürülebilir şekilde güçlendirilmesine katkı sunmakla kalmayıp, bölgesel istikrarın sağlanmasında Türkiye’nin oynadığı kritik rolü de pekiştirmektedir.
Bu eğitim faaliyetleri, aynı zamanda uluslararası güvenlik alanındaki dayanışmayı derinleştirerek, Türkiye’nin diplomaside savunma alanındaki liderlik vasfını artırmaktadır. Suriye ordusuna yönelik eğitimler TSK eğitim alanlarında icra edilmekte olup, bu kapsamda teknik destek ve danışmanlık hizmetleri de kesintisiz devam etmektedir.
Modernizasyon ve Savunma Sanayii Alanında Kayda Değer İlerlemeler
Savunma sanayii alanında da önemli atılımlar yaşanmaktadır. Modernize edilen M60T tanklarının muayene ve kabul işlemleri tamamlanarak, bu kritik platformlar envantere resmen dahil edilmiştir. Böylece kara güçlerinin hareket kabiliyeti ve ateş gücü önemli ölçüde artırılmıştır. Makine ve Kimya Endüstrisi AŞ tarafından geliştirilen silah ve mühimmat teslimatları da hız kesmeden sürdürülmektedir.
Uluslararası projeler kapsamında ise Pakistan MILGEM Projesi kapsamındaki ikinci gemi KHAIBAR‘ın atış testlerinin 23 Ekim tarihinde başarıyla tamamlanması, savunma sanayi işbirliğinin somut meyvesi olarak dikkat çekmektedir. Bu gelişmeler, Türkiye’nin hem bölgesel deniz güvenliğine katkısını artırmakta hem de savunma sanayii ihracatına ivme kazandırmaktadır.
Modern Hava Gücü ve Uluslararası İşbirlikleri
Daha da önemlisi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamak üzere, 27 Ekim 2025 tarihinde Birleşik Krallık ile yeni ve kapsamlı bir savaş uçağı tedarik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında, 20 yeni üretim Eurofighter Typhoon uçağı, uçaklara ait görev ekipmanları ve çeşitli mühimmatlar yaklaşık 5,4 milyar İngiliz Sterlini bedelle tedarik edilecektir. Bu anlaşma, Türk Hava Kuvvetlerinin havadaki üstünlüğünü sürdürmesini sağlayacak teknolojik ilerlemeleri beraberinde getirmektedir.
Bunun yanı sıra, Katar ve Umman ile Eurofighter Typhoon uçaklarına yönelik tedarik görüşmeleri de devam etmekte olup, bölgesel işbirliğinin ve savunma kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir. Bu gelişmeler, Türkiye’nin küresel savunma teknolojilerindeki entegrasyonunu güçlendirmekte ve aynı zamanda bölgesel dengelerdeki güvenlik mimarisini etkileyecek önemli bir dinamizmi temsil etmektedir.
Suriye ile İleri Seviyede İşbirliği ve Terörle Mücadelede Hassas Takip
Türkiye ile Suriye arasındaki askeri iş birliği faaliyetleri de güçlenmektedir. 13 Ağustos 2025 tarihinde imzalanan ‘Ortak Eğitim ve Danışmanlık Mutabakat Muhtırası’ kapsamındaki çabalarla, Suriye ordusunun kapasitesinin artırılması doğrultusunda eğitim, danışmanlık ve teknik destek faaliyetleri kararlılıkla sürdürülebilir. Bu işbirliği, dua taraflı güvenliği artırıp bölgedeki istikrarın tesisinde önemli bir unsur olarak öne çıkmaktadır.
Suriye hükümetine bağlı bazı birlikler, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait kışla ve eğitim alanlarında askeri eğitimler almakta, böylece eğitim kalitesi yükseltilmekte ve operasyonel yetenekleri geliştirilmekte. Bu faaliyetler, Suriye’nin yeniden yapılanma sürecine destek sağlamakta ve uluslararası barışa katkıda bulunmaktadır.
Öte yandan, Bakanlık yetkilileri, DEAŞ ve SDG gibi terör unsurlarının Suriye Geçici Hükümeti’ne entegrasyonu sürecini hassasiyetle takip ettiklerini vurgulamaktadır. Ayrıca, bölücü terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih süreci Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili devlet kurumları tarafından oldukça dikkatli yönetilmekte, sürecin sağlıklı ilerlemesi için titiz bir izleme mekanizması işletilmektedir. Bu tutum, devletin hukuk devleti ilkesine bağlılığı ve terörle mücadelede kararlılığının göstergesidir.
Güvenlik ve Savunmada Türkiye’nin Kararlılığı
Tüm bu gelişmeler ışığında, Millî Savunma Bakanlığı’nın yaptığı vurgu oldukça nettir: “Ülkemize yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı Türk Silahlı Kuvvetleri kararlılıkla mücadeleye devam edecektir”. Bu kararlılıkla, hem içerde hem de sınır ötesinde yürütülen faaliyetler, Türkiye’nin güvenlik ve savunma alanında kendi ayakları üzerinde durabilen, bölgesinde güç ve istikrar kaynağı olan bir ülke konumunu pekiştirmektedir.
Türkiye, hem modernize ettiği savunma sistemleri hem de bölgesel işbirlikleri sayesinde, önümüzdeki dönemde de karşılaşabileceği tehditlere karşı caydırıcılığını artırmakta ve ulusal güvenliğini en üst seviyede tutmayı hedeflemektedir. Millî Savunma Bakanlığı’nın kamuoyu ile paylaştığı bu kapsamlı gelişmeler, milletimizin güvenliği için verilen mücadelenin azim ve kararlılıkla sürdüğünü gözler önüne sermektedir.
Yorum Yap