27 yıldır polis kimliğiyle çeteli suçlar! Çelik yelek satışının ardındaki sırları keşfedin, işin içine girin!

Hollanda’da olduğu değerlendirilen Serhat Güngör’ün liderliğini yaptığı iddia edilen suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma, son bir yılda kapsamlı bir biçimde devam etti ve nihayetinde iddianame tamamlandı. Söz konusu iddianame, İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve toplamda 288 sayfa içerik barındırıyor. Bu iddianame, aralarında 32 sanığın bulunduğu bir grubu kapsıyor ve 12 kişi de şikayetçi olarak belirtiliyor. İddianamede, suç örgütüne ait bazı cinayetler ve kurşunlama eylemleri detaylandırılıyor.

Öne çıkan cinayetlerden biri, 6 Nisan 2023’te Pendik’te gerçekleştirilen Sefer Acar‘ın öldürülmesi. Diğer cinayet ise 20 Haziran 2024 tarihinde Beykoz’da Muhammet Vasıf Can‘ın yaşamını yitirmesi olarak kaydedilmiştir. İddianamede belirtildiği üzere, bu cinayetlerin arkasında suç örgütü mensuplarının olduğu ifade ediliyor. Bunun yanı sıra, birçok kişi ve işletmeye yönelik kurşunlama eylemleri de dikkat çekiyor. Örneğin, 18 Eylül 2023’te Sedat Karabulut, aracında iken kurşunların hedefi oldu.
Bütün bu saldırıların arkasında taraflar arasındaki husumet olduğu belirtiliyor. Ancak yapılan araştırmalar ve Karabulut’un bir polise şikayette bulunması, bu husumetin daha da derinleşmesine ve yeni soruşturmaların açılmasına neden oldu. Özellikle Serhat Güngör’ün Hollanda’da olduğu iddiası, suç örgütünün uluslararası boyutunu da gözler önüne seriyor.

Karabulut, ifadesinde Oğuz Karakuş’un, “Organize Şube’den iki polisle geldiğini” belirtti. Motosikletli iki kişinin Sedat Karabulut’a silahlı saldırı düzenlediğini ifade eden Karabulut, bu saldırıların ardından Karakuş’un kendisinden ciddi paralar talep ettiğini söyledi.
‘Kırmızı Bülten İçin 25 Bin Dolar Aldı’ İddiası
Karabulut, Oğuz Karakuş’un kendisine, kırmızı bülten çıkması için 25.000 dolara ihtiyaç duyulduğunu ve bu parayı temin edebileceğini kaydetti. Karabulut’un ifadelerine göre, Karakuş, daha sonra çelik yelek alıp getirdi ve bunun paralarını da doğrudan kendisi için ayarlanmış bir hesap üzerinden yapmamı istedi.

Atakan Başıbüyük’ün durumu ise oldukça dikkat çekici. Nasıl bir müdahalede bulunulduğu bilinmese de, Karabulut’un polis memuru Oğuz Karakuş’a verdiği paraların ardından ortaya çıkan olaylar, dikkat çekici bir hal aldı. Bu paralarla oluşturulan ilişkilerin, suç örgütünün daha da güçlenmesine neden olduğunu söyleyebiliriz.
Yine, Karabulut’un beyanlarında Oğuz Karakuş’a 80.000 TL daha verdiği açıkça yer alıyor. Karakuş ise üslendiği savunmasında, Karabulut’un gayrimeşru işlere karıştığı ve bu sebepten ötürü kendisinden şikayetçi davranarak iftira ettiğini ileri sürdü. Mahkemede ortaya çıkan bu tartışmalar, suç örgütünün dinamiklerini ve Oğuz Karakuş’un bu ilişkideki rolünü daha karmaşık hale getiriyor.

Emre Dağ’ın cep telefonundan çıkan işkence görüntüleri, durumu daha da ciddileştiriyor. Bu görüntüler, suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturmanın kapsamını genişletti ve ortaya çıkan veriler, örgütün hiyerarşisini ve eylemlerinin boyutunu net bir şekilde gözler önüne serdi.
Özetlemek gerekirse, Hollanda merkezli olduğu iddia edilen bu suç örgütüne yönelik yürütülen bu soruşturma, birçok farklı boyutu ve karmaşık ilişkileri içeriyor. Bu tür suçları önlemek amacıyla, yetkililerin daha etkili yaptırımlar ve önleyici tedbirler geliştirmeleri gerekiyor. Bu bağlamda, toplumun bu tür olaylara karşı farkındalığını artırmak da büyük bir önem taşıyor.
























Yorum Yap