Skyrim’in açık dünya deneyimini aşan dayanıklılığına odaklanan bu içerik, zamanla nasıl kültleştiğini ve benzersiz başarılarını keşfeder.

Skyrim’in çıkışından neredeyse on beş yıl geçmiş durumda. Ancak The Elder Scrolls serisinin bu beşinci oyunu hâlâ oyun dünyasında konuşuluyor ve bu haberi işlerken Steam üzerinden eş zamanlı oyuncu sayılarının dikkat çekici olduğunu görüyorum: Special Edition için son 24 saatte yaklaşık 31 bin oyuncu ve orijinal sürüm için yaklaşık 2 bin oyuncu mevcut. Bu kadar eski bir oyun için bu kadar geniş bir ilginin sürmesi gerçekten etkileyici.
Skyrim’in baş tasarımcısı Bruce Nesmith, bu oyunun oyun dünyasında süregelen etkisini FRVR ile yaptığı bir röportajda şu sözlerle açıklıyor: “Bir yıl sonra başka bir oyun Skyrim’i geride bırakmalıydı; sonra iki yıl, üç yıl, beş yıl, on yıl geçti… ‘Burada neler oluyor böyle?’ diye merak ediyordum. Todd Howard toplantılara gelip bize bazı bilgiler gösterirdi—detaylarını veremem ama kaç kişinin hâlâ Skyrim oynadığını görmek heyecan vericiydi. ‘Şaka mı yapıyorsunuz?’ derdim. Cidden, yıllar geçmesine rağmen hâlâ canlı kalması şaşırtıcı.”
Nesmith’in vurguladığı en önemli etkenlerden biri, Skyrim’in açık dünya tasarımının sınırları zorlamadan kullanıcıya özgürlük sunmasıdır. Oyun, ya da daha doğrusu deneyim, oyuncunun kendi yönlendirmesiyle şekillense de bunun kimlikli bir “açık dünya” deneyimini yaratması, onu sadece bir etiket olmaktan çıkarıyor. Bir deneyimin oyuncuyu gerçekten kendine çekmesi ve bu deneyimin yalnızca oyuncuya aitmiş gibi hissettirilmesi, Skyrim’in başarısının temel taşlarından biri haline geldi.
Gelecekte The Elder Scrolls VI’nin de benzer bir hissiyatı yakalayıp yakalayamayacağını merakla bekliyoruz. Yeni oyunlarda da oyuncunun deneyimini bu biçimde öne çıkarabilir mi, bu soru hâlâ gündemde kalıyor.






















Yorum Yap