Temmuz ayında keşfedilen ve galaksimize giriş yapan 3I/ATLAS isimli cisim, bilim dünyasında kısa müddette büyük bir merak uyandırmıştı. Birtakım araştırmacılar bu cismin sıradan bir kuyruklu yıldız değil, yabancı bir uygarlığın uzay sondası olabileceğini bile öne sürmüştü. Fakat yeni müşahedeler, bu cismin gerisindeki gerçeği tam olarak ortaya çıkardı.
Güney Afrika Radyo Astronomi Gözlemevi’ne bağlı MeerKAT teleskobu, bir mühlet evvel güneşin yakınından geçen 3I/ATLAS’tan gelen bir radyo sinyali tespit etti. Fakat bu sinyal, bir irtibat frekansı değil; direkt doğal radyo emisyonu. Üstelik bu, şimdiye kadar elde edilen en güçlü delillerden biri olarak, 3I/ATLAS’ın doğal kökenli bir kuyruklu yıldız olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, sinyali The Astronomer’s Telegram sitesinde paylaştıkları kısa bir bildiriyle duyurdu. MeerKAT’ın, 1.665 ve 1.667 megahertz frekanslarında hidroksil (OH) emilim çizgileri tespit ettiği açıklandı. Bu moleküller, bir kuyruklu yıldız Güneş’e yaklaştığında yüzeyindeki buzların süblimleşmesiyle ortaya çıkan bir sinyal. Hasebiyle 3I/ATLAS’ın büsbütün olağan bir kuyruklu yıldız üzere davrandığı netleşmiş oldu.
Eğer 3I/ATLAS metalik bir uzay aracı olsaydı, bu moleküller hiçbir halde gözlemlenemezdi. Daha evvelki başarısız tespit teşebbüsleri, cismin yapay olabileceği argümanlarını güçlendirmişti. Harvard Üniversitesi’nden Avi Loeb de bu teoriyi gündeme getiren isimlerden biriydi. Lakin Loeb, yeni bilgilerle birlikte “doğal bir kuyruklu yıldız olma mümkünlüğünün çok güçlü olduğunu” kabul etti.
Sıradan bir kuyruklu yıldız değil
Yine de 3I/ATLAS sıradan bir gök cismi değil. Şimdiye kadar keşfedilen sadece üçüncü yıldızlararası obje olmasının yanı sıra, harika kimyasal özellikleriyle dikkat çekiyor. Bilim insanları, bu cismin çok yüksek oranda karbondioksit içerdiğini ve Güneş Sistemi’nden bile daha yaşlı olabileceğini düşünüyor. Ayrıyeten, yüzeyinden yansıyan ışığın “aşırı negatif polarizasyon” göstermesi, onun daha evvel görülmemiş bir kuyruklu yıldız tipi olabileceğini gösteriyor.
3I/ATLAS şu anda Güneş Sistemi’nden uzaklaşmakta olsa da, çeşitli derin uzay araçları bu gizemli ziyaretçiyi izlemeye devam edecek. Her yeni müşahede, bu yıldızlararası yolcunun öyküsünü biraz daha farklı hale getiriyor.
Yorum Yap