Sanatçı Burhan Şeşen, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (Müyorbir) idaresinin seçileceği 18 ve 25 Kasım’daki 13. olağan genel heyette yine başkanlığa aday.
Seçimi konuşmak için Müyorbir’in merkezinde buluştuğumuz Şeşen, “Bu kere son” diyor.
Şeşen, artık en büyük hedeflerinin birliği ulusal yapıdan memleketler arası bir yapıya kavuşturmak olduğunu lisana getirirken bu mevzuda da çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti.
Yeni dönemin yönetim kurulu adayları ortasında Burhan Şeşen, Nükhet Duru, Sümer Ezgü, Onur Akın, Bora Öztoprak, Mehmet Gümüş, Nejat Yavaşoğulları, Nurdan İpek ve Nadir Balkır üzere değerli isimler var. Burhan Şeşen’le hem bugüne kadarki çalışmalarını hem de seçim sürecini konuştuk.
‘TELİFLER 10 KAT ARTTI’
– Müyorbir’in en kıymetli amaçlarından olan konaklama ve cümbüş yerlerini lisanslama amaçlarınıza ulaşabildiniz mi?
Bütün müzik meslek birlikleriyle Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte, konaklama tesislerinin müzik lisansı almasını zarurî hale getirdik. Bunu bir adım ileri taşıyarak, gastronomi çatı örgütleriyle de muahede yaptık. Binlerce lokanta, kafe, bar üzere “umumi mahallere” de lisans alma zorunluluğunu getirdik. Bu sayede, evvelden çok düşük olan telif gelirini 10 kat artırarak değerli bir telif geliri sağlamaya başladık. Bu en değerli işimizi öteki meslek birlikleriyle birlikte kurulan federasyon üzerinden yaptık.
SON KERE ADAY
– Müzik tüketiminin dijital platformlar üzerinden gerçekleşmesiyle ilgili çalışmalarınız neler?
Dijital konusu en büyük tartışma mevzumuz. Daha evvel üretimciler bize yüzde 10’luk bir hisse vererek dijitali takip etmemizi istedi. Lakin 2014’ten sonra Müyap da dijitalde yok. Biz bunun ziyanını gördük ve bu daima manipüle edildi. Örnek vermek gerekirse son beş dağıtımda 1360 üye dijitalden 50 liranın altında para aldı. Üretimciler bize yüzde 10 ödeyerek sanatkarın hakkını verdiğini tez ediyor lakin bu büyük bir yanılgı. Yorumcu ile üretimci ortasındaki mutabakat (para istememe, klip isteme vb.) büsbütün kişiseldir; bu, toplu hak idaresini ilgilendiren bir alan değildir. Biz bu yüzde 10’luk hisseyle yapımcıların işini kolaylaştırıyorduk, yorumcuların değil, bu yüzden bu sistemden vazgeçtik.
– Pekala, seçime gelelim. Çok yıldan sonra neden tekrar adaysınız?
Bu iş, telif haklarını bilmeyi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile güçlü ilişkiler kurmayı gerektiren şiddetli ve spesifik bir vazife, ben de bu alanda deneyimliyim. Şayet seçilirsem, bu sene herhalde son senem olacak. Yaklaşık on yıldır yapıyorum ve artık öbür türlü katkı sağlamak istiyorum. Dijitalden çıktıktan sonraki gelir artışı bu kararın doğruluğunu gösteriyor. 2023’te yıllık telif dağıtımı 29- 30 milyon civarıyken 2024’te 89 milyon, bu sene ise 110 milyon oldu.
– 10 yıldan sonra sıradaki amaç ne?
Sıradaki en büyük maksat, Müyorbir’i milletlerarası dünyaya taşımak. Zati Dünya Yorumcular Meslek Birliği (SCAPR) ve Avrupa Yorumcular Meslek Birliği (AEPO-ARTIS) üyesi olduk. 12 ülkeyle ikili mutabakatlar yaptık. Maksadımız, Müyorbir’i ulusal bir yapıdan milletlerarası bir yorumcu meslek birliğine taşımaktır.
‘MÜZİKAL HAYATTAN ÇALIYOR’
– Müyorbir dışındaki çalışmalarınız nasıl gidiyor? “Şahları da Vururlar” ve “Hâl ve Gidiş” oyunlarıyla sahnede de yer alıyorsunuz.
Geçen gün Candan Erçetin’le bir panelde beraberdik. Harun Tekin’le de telefonda konuştuk. İkisi de yönetim kurulu üyeliği yapmış isimler. Candan çok hakikat bir şey söyledi: “Meslek birliği yöneticiliği, müzikal hayattan vakit çalan bir iş”. Harun da “Burhan abi ben yönetim kurulu üyeliğini bıraktıktan sonra stadyumda konser verdim” dedi. Bazen 3 bin kişinin hakkını takip ederken kendi sanatsal hayatıma haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Zira bayağı mesai gerektiren bir iş. Okumak, yazmak, toplantılar, yazılım bir sürü şey var.
Yorum Yap