36. Ankara Sinema Şenliği başladı: 13 ödüllü sinema birinci sefer seyirciyle buluşacak

Dün açılışı yapılan ve 21 Kasım’da sona erecek olan 36. Ankara Sinema Festivali’nin Dünya Sineması programı, yılın öne çıkan sinemalarını bir ortaya getiriyor. Programın dikkat çeken kısımlarından “Galalar”, milletlerarası şenliklerde ses getiren, ödüllü ve çok konuşulan 13 sineması Ankara’da birinci kere seyirciyle buluşturacak.

AB Türkiye Delegasyonu, Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Institut français Türkiye, Goethe Institut ve Lüksemburg Elçiliği takviyeleriyle hazırlanan “Galalar” kısmı, politik hamasetleri, çarpıcı anlatımları ve özgün sinema lisanlarıyla dünya sinemasının bugününe dair çok sesli bir panorama sunuyor.

13 sinemanın yer aldığı kısım, Jafar Panahi’nin “Görünmez Kaza”, Mascha Schilinski’nin “Düşüşün Tınısı”, Sergei Loznitsa’nın “İki Savcı” ve Carla Simón’un “Romería”sı üzere yılın konuşulan üretimlerini bir ortaya getiriyor.

Bölümde ayrıyeten, çağdaş Alman sinemasının önde gelen isimlerinden Ulrich Köhler’in son sineması “Gavagai”, Cannes Klasikler’de prömiyer yapan “David Lynch: Bir Hollywood Gizemi”, Laurent Slama’nın dostluğa övgü niteliğindeki Paris masalı “İkinci Şans” ve Annecy Animasyon Sinema Festivali’nden Seyirci Mükafatı ile dönen “Küçük Amelie”, Türkiye prömiyerini yapacak.

CANNES’IN ÖDÜLLÜ SİNEMALARI BİRİNCİ KERE ANKARA’DA

Bölümde, Cannes Sinema Festivali’nin ödüllü üretimleri dikkat çekiyor. Altın Palmiye’nin bu yılki kazananı “Görünmez Kaza” (Invisible Accident), İran sinemasının efsanevi ismi Jafar Panahi’nin otoriter rejimlere karşı politik isyanını kara mizahın sertliğiyle lisana getiriyor. Şenlikten En Düzgün Direktör ve En Düzgün Erkek Oyuncu mükafatlarını alan Kleber Mendonça Filho sineması “Gizli Ajan” (The Secret Agent), 70’lerin sinemasını görkemli bir formda canlandırarak, politik şiddeti hafıza ve arşivlerle ören sürükleyici bir tansiyona dönüşüyor.

Cannes’da Heyet Ödülü’nü alan Mascha Schilinski imzalı “Düşüşün Tınısı” (Sound of Falling), dört nesil bayanın sırlarla örülü yüz yıllık kıssasını vakitsiz bir anlatıya taşıyor. Latin Amerika sinemasının yeni seslerinden Simón Mesa Soto’nun Makul Bir Bakış Özel Heyet Mükafatı alan kara güldürüsü “Bir Şair” (A Poet) ise, sanat kurumlarının ikiyüzlülüğünü absürt ve keskin bir mizahla sorguluyor.

‘ROMERÍA’DAN ‘GAVAGAİ’YE

Programda ayrıyeten; İspanyol direktör Carla Simón’un yas, hafıza ve aidiyet temalarının izini süren şık yol sineması “Romería” (Romería), Ukraynalı direktör Sergei Loznitsa’nın Stalin periyodu tasfiyelerini Kafkaesk bir lisanla ele alan politik draması “İki Savcı” (Two Prosecutors), Çek direktör Ondřej Provazník’in 1990’ların Çekya’sında bir müzik korosunda geçen sarsıcı #MeToo öyküsü “Kırık Sesler” (Broken Voices), çağdaş Alman sinemasının ustalarından Ulrich Köhler’in çağdaş sinema sanayisinin güç dinamiklerini, etik çelişkilerini ve önyargıları sorgulayan kışkırtıcı draması “Gavagai” (Gavagai), Fransız direktör Laurent Slama’nın dostluğa övgü niteliğindeki kent masalı “İkinci Şans” (A Second Life), Maïlys Vallade ve Liane-Cho Han’ın Annecy’den Seyirci Mükafatı almış büyüleyici animasyonları “Küçük Amelie” (Little Amélie or the Character of Rain) ve Çağla Zencirci ile Guillaume Giovanetti’nin 1990’lar Ankara’sında geçen tek mekânlı tansiyonu “Sırdaş” (Confidante) yer alıyor.

DAVİD LYNCH VE FATMA HASSUNA BELGESELLERİ

“Galalar” kısmında yılın çok konuşulan iki belgeseli de yer alıyor: Ocak ayında kaybettiğimiz sinema dehası David Lynch’in gerisinde bıraktığı büyüleyici ve gizemli külliyatı araştıran Stéphane Ghez imzalı “David Lynch: Bir Hollywood Gizemi” (David Lynch: A Hollywood Mystery) ve Sepideh Farsi’nin Gazze’de yaşayan genç foto muhabir Fatma Hassuna’nın görüntü günlüklerinden oluşan sarsıcı tanıklığı “Yüreğini Eline Al ve Yürü” (Take Your Heart and Walk).

Ankara Sinema Festivali’nin tüm gösterimleri Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda gerçekleşecek.